Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/11498 E. 2023/3726 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11498
KARAR NO : 2023/3726
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 2. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı erkek dava dilekçesinde; davalı kadının kendisini aldattığını tespit ettiğini, çocuklarının bu durumdan haberlerinin olduğunu, ancak korktuklarından ve kötü durumların meydana gelmesinden çekindikleri için durumu kadına söyleyemediklerini, davalı kadının evin ortak parasını görüştüğü kişilere göndererek çocuklarını mağdur ettiğini, erkek hakkında asılsız yere uzaklaştırma kararı aldırdığını, eşinin kendisini evden göndermek için türlü bahaneler ürettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuklarının velâyetinin babalarına bırakılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile erkek yararına 20.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Dava dilekçesi davalı kadına usulünce tebliğ edilmiş olup davalı kadın süresi içerisinde davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; … Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu’nun 2019/6935 sayılı Soruşturma dosyasında ifadesi alınan Ş. E.’nin beyanlarına göre davalı kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, görüştüğü kişilere para göndererek ailesini mağdur ettiğinin sabit olduğu, kadının süresinde cevap dilekçesi sunmaması nedeniyle ileri sürülen bir vakıa olmadığı ve erkeğe kusur isnadının mümkün olmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ergin olmayan ortak çocuğun velâyetinin beyanları doğrultusunda ve sosyal inceleme raporundaki tespitler neticesinde babaya verilmesine, anne ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir, 500,00 TL iştirak nafakası takdirine, erkeğin ergin ortak çocuk Şevval için talep ettiği iştirak nafakasının aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, kadının kusurlu eylemlerinin erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil etmesi nedeniyle erkek lehine 20.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, erkeğin yoksulluk nafakası ve maddî tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın istinaf dilekçesinde; hükmün tamamı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın temyiz dilekçesinde; dava dilekçesinin tarafında usulüne uygun tebliğ edilmediğini, eşi ile tartıştıktan sonra evden ayrıldığını ve dava dilekçesinin eşine tebliğ edildiğini, hukuki dinlenilme hakkının bu şekilde kısıtlandığını, İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenen kusurların gerçekleşmediğini, erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, aleyhine manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın tüm yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın kabulü, erkek yararına hükmedilen manevî tazminata ilişkin koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği ile ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesi ve çocuk lehine iştirak nafakasına hükmedilmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığı ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.