Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/11305 E. 2023/1978 K. 26.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11305
KARAR NO : 2023/1978
KARAR TARİHİ : 26.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1539 E., 2022/1909 K.
DAVACILAR : 1- …
2- …
3- …
4- …
5- … Av. …
DAVA TARİHİ : 05.10.2015
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yenişehir Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/468 E., 2022/163 K.

Taraflar arasındaki müteveffa erkek mirasçıları tarafından açılan evliliğin mutlak butlanla iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne evliliğin mutlak butlanla iptaline karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davacıların murisi … ile davalının 03.03.2015 tarihinde evlendiklerini, davalı ile davacıların murisin evlendiklerini veraset ilamını aldıklarında öğrendiklerini, murise demans (bunama) hastalığı teşhisinin 2 yıl önce konulduğunu, davalının evlilik sürecinde bu hastalığı bildiğini, bu evliliği kötü niyetli olarak davacılardan sakladığını, murisin defalarca kaybolduğunu, kolluk kuvvetlerince tenha yerlerde bulunduğunu, demans hastalığının ilerleyen safhalarında kişinin zaman, yer ve kişi oryantasyonunu kaybettiği, demanslı bir kişide hafıza, düşünme, mantık yürütme, yer ve zaman tayini, okuduğunu anlama, konuşma, günlük basit işleri yapma gibi işlevlerde bozukluk olduğunu, davaya konu evliliğin ölümden 5 ay önce olması, davalının bu hastalığı bilmesini zorunlu kıldığını, taraflar arasındaki yaş farkının 26 olduğu ve eşinin akraba ve çocukları olan davacılardan hiçbirinin evlenme gerçekleştiğini bilmediğini ancak ölümünden sonra öğrenmiş olmalarının hayatın doğal akışına aykırılık teşkil ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un (4721 sayılı Kanun) 145 inci ve devamı maddeleri uyarınca davanın kabulü ile evliliğin akıl hastalığı nedeniyle batıl olduğundan mutlak butlanla iptaline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, 2000 yılından itibaren ilişkilerinin olduğunu ve bunun tüm davacılar tarafından bilindiğini, birlikteliklerine kimsenin itirazının olmadığını, evlenmelerine de bir itirazlarının olmadığı gibi olurlarının olduğunu, haksız kazanç elde etmek için bu davayı açtıklarını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 24.01.2018 tarih ve 2015/634 Esas, 2018/45 Karar sayılı kararı ile davacıların miras bırakanlarının evliliğinin butlanını veya iptalini dava etme hakları bulunmadığı, ayrıca miras bırakan tarafından da açılmış bir davanın bulunmadığı , davacıların açılmış bir davaya devam etme durumlarının da olmadığı, taraf sıfatı, kamu düzenine ilişkin ve dava şartı olup mahkemece her zaman resen gözetilmesi gereken bir husus olduğu gerekçesi ile davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf başvurusu dilekçesinde özetle; davacıların murisi ile davalının evlenmesinin mümkün olmadığını, davacıların murisinin demans hastalığının olduğunu, karara dayanak yapılan kanun maddesinin de Anayasaya uygun olmadığını, bu nedenle mahkemece verilen aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden ret kararının yanlış olduğunu belirterek hükmün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 17.09.2018 tarih ve 2018/781 Esas, 2018/821 Karar sayılı sayılı kararı ile davanın 4721 sayılı Kanun’un 145 inci maddesine dayalı mutlak butlan davası olduğu, 4721 sayılı Kanun’un 147 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtildiği üzere “…sona ermiş bir evliliğin mutlak butlanı Cumhuriyet savcısı tarafından re’sen dava edilemez; fakat her ilgili, mutlak butlanın karar altına alınmasını isteyebilir…” hükmü gereğince davacılar mirasçılarının davada husumetlerinin bulunduğu; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 316 ncı maddesinde basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerin tek tek belirtildiği, mutlak butlanla evliliğin iptaline yönelik davanın bu maddede sayılan davalardan olmadığı, söz konusu dava 6100 sayılı Kanun’un 382 nci maddesinde düzenlenen çekişmesiz yargı işlerinden de olmadığı, bu nedenle yargılamanın yazılı yargılama usulüne uygun olarak yapılması gerektiği, tensip tutanağı ile basit yargılama usulüne tabi olduğunun belirtilmesinin doğru olmadığı; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’un (7201 sayılı Kanun) 10 uncu maddesi gereğince tebligatın muhatabın bilenen en son adresinde yapılabileceği, bunun da kanunda gösterilen şekillerde olabileceği, 7201 sayılı Kanun’un 21 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre doğrudan tebligat yapılamayacağı, öncesinde kanunda belirtiln yollardan birisi ile muhataba ulaşılmasının denenmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilebilmesini teminen kararın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Müteveffa …’nın evlenme tarihinde fiil ehliyetinin olmadığı, demans denilen bunama halinin evliliğe engel teşkil edeceğinin adli tıp raporu, dinlenen tanık beyanları ve dosyaya celp edilip incelenen diğer tüm delillerle sabit olduğu, müteveffanın evlenme tarihinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunduğu gerekçesi ile evliliğin butlan sebebi ile feshine (iptaline ) karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin davanın kabulü kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller ile kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re’sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; yaklaşık 10 yıl boyunca evli gibi yaşadıklarını, daha sonra bu birlikteliği nikah yaparak yasal evliliğe dönüştürdüklerini, aniden yapılan bir evlilik olmadığını, davacıların tamamı murisin birlikte yaşadıklarını bildiklerini, tanık beyanları ile de ispatladığını,ölüm üzerine davacılar, demans hastalığı nedeniyle evliliğin butlan nedeniyle iptalini talep etmelerinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, evlendikleri sırada alınan bilirkişi raporunda SGK kayıtları esas alınarak …’nın orta evre demans tanısı konduğunu, yargılama sırasında Adli Tıp Kurumundan alınan raporda sonuç kısmında evlilik tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığı yönünde rapor verildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik tarihinde müteveffanın evlenmeye engel bir rahatsızlığının olup olmadığı ile davacılar tarafından açılan evliliğin mutlak butlanla iptali şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 145 inci, 146 ncı ve 147 nci maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.