YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11293
KARAR NO : 2023/2472
KARAR TARİHİ : 18.05.2023
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/870 E., 2022/1525 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Devrekani Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/121 E., 2021/19 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarına kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap (karşı davaya cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2007 yılında evlendiğini, erkeğin, birlik görevini ihmal ettiğini, kadına ait ziynet eşyalarını kadının rızası olmadan sattığını, borçlandığını, kıskanç olduğunu, ailesi ve arkadaşları ile görüşmesine izin vermediğini, hakaret ettiğini, iftira attığını, önceki evliliğinden olan çocuğuna kötü davrandığını, psikolojik, duygusal ve ekonomik şiddet uyguladığını, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve ikinci cevap (karşı davaya cevaba cevap) dilekçelerinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, erkeği sürekli olarak aşağıladığını, ortak konuttan kovduğunu, ekonomik şiddet uyguladığını, borçlandığını iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların öncelikle zina hukuki sebebine dayanarak kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadın ile diyalog kurmayarak kıskançlık gösterdiği, kadına hakaret ettiği, kadının ise erkeği şüpheye düşürecek davranışlarda bulunduğu bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle, her iki davanın da kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları hükmü uyarınca boşanmalarına, her ne kadar erkek tarafından zina hukuki sebebine dayalı boşanma davası açılmışsa da kadının ilişkisi olduğunu iddia ettiği Erol isimli kişinin tesisat mesleği ile uğraştığı, ortak konutun tadilatlarını yaptığı, bu hususun tanık beyanları ile de ispatlandığı, ayrıca kadının, bu şahsın hayvanlarının bakım işini üstlendiğinin sabit olduğu, kadın ile dava dışı Erol isimli şahsın görüşmesinin meşru bir amaca yönelik olduğu, telefon görüşmeleri dökümlerinde arama ve mesaj zamanları ve süreleri dikkate alındığında zinanın ispatlanamadığı gerekçesiyle erkeğin zina hukuki sebebine dayalı olarak açtığı davanın reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu dikkate alınarak kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminat, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu dikkate alınarak erkeğin tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu, zina hukuki sebebine dayalı davanın reddine ve kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin kabulü ile erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; zina hukuki sebebine dayalı açılan davanın reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı – karşı davacı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebini toplanan deliller ile ispat edemediği, İlk Derece Mahkemesinin, buna ilişkin delil değerlendirmesinin, gerekçesinin ve zina hukuki sebebine dayalı açılan davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusur durumuna göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu ve her iki davanın evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle kabulüne karar verilmesinin … olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda az kusurlu olan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve bu nedenle kadın yararına yoksulluk nafakasına karar verilmesinin ve miktarının, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı – karşı davalı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi ve tazminat miktarlarının ve erkeğin ağır kusurlu olması sebebiyle tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle zina hukuki sebebine dayalı açılan davanın reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin 4721 sayılı Kanun’un 161 … maddesine dayalı boşanma talebi hakkında verilen ret kararının ve kadının boşanma davası hakkında verilen kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına boşanmanın fer’îsi niteliğindeki yoksulluk nafakası ve tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarları ile yargılama esnasında … tarafların ortak çocuğu olarak nüfusa kaydı bulunan Zeynep’in velâyetine ilişkin re’sen düzenleme yapılması gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 161 … maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 … maddesi, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 … maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 … ve 371 … maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı- karşı davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .
2.Velâyet kamu düzenine ilişkin olup tarafların taleplerine bağlı değildir. Nüfus kayıtlarına göre tarafların ortak çocuğu olan Zeynep 31.05.2022 tarihinde Bölge Adiye Mahkemesi inceleme tarihinde doğmuştur. Belirtildiği üzere, velâyetin kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her safahatında re’sen dikkate alınması gerektiğinden, Bölge Adliye Mahkemesince nüfus kayıtlarına göre tarafların ortak çocuğu olan Zeynep’in velâyeti ile ilgili olumlu olumsuz karar verilmemesi … olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının velâyet yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ergin olmayan çocuk hakkında velâyet hükmü kurulmaması yönünden BOZULMASINA,
3.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.