Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/11290 E. 2023/3788 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11290
KARAR NO : 2023/3788
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 5. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kısmen kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıyı yıllarca idare ettiğini, her kötü tutumuna göz yumduğunu, ancak artık 70 yaşına gelen müvekkilinin davalıya dayanma gücünün kalmadığını, müvekkilinin annesinin yanına sığındığını, davalının müvekkilinin annesi ile yaşadığı evi basarak hem müvekkiline hem annesine saldırdığını, hakaret ettiğini, davalının gece gündüz sürekli saldırma eğiliminde olup davacı ve annesini tehdit etmekte ve evi yakacağını başlarına yıkacağını söylediğini, müvekkili ile davalının evlilik birliğinin devamının mümkün olmadığını bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 500,00 TL tutarında tedbir nafakasına, boşanmadan sonra da işbu nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, müvekkili lehine 350.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevÎ tazminatın karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin, müvekkiline yönelik şiddet içeren davranışları olduğunu, evliliğin başlangıcında sorunsuz devam eden müşterek hayatın davalının son zamanlarda başka bir kadınla evlilik dışı birliktelik yaşamaya başlaması üzerine giderek çekilmez hale geldiğini, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevÎ tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Davalı -davacı kadının 15.06.2018 tarihinde davacı – davalı erkeğin annesinin evini basarak camlara vurması, davacı- davalı erkeğin kafasına vurması, davacı – davalı erkeğin annesinin boğazını sıkması, tekmelemesi, davacı- davalı erkeğin annesine ”koca domuz ölmedin gitti, bana ev yapmadın, büyücü kadın, domuz kadın” demesi, davalı -davacı kadının davacı – davalı erkeğe ”sen erkek misin,sen adam mısın, in aşağıya sizin ağzınıza yüzünüze yapcam” demesi, müşterek hanede yemek ve temizlik yapmaması, davalı – davacı kadının saldırgan bir tutumunun olması, davalı- davacı kadının başka bir erkekle ilişkisinin olması, telefonunda yazışmaların bulunması, davacı- davalı erkeğe fiziksel şiddet uygulaması, davalı- davacı kadının davacı- davalı erkeğe ”orospu çocuğu, Allah sizin belanızı versin” demesi davacı- davalı erkek üzerinde fiziksel, duygusal ve psikolojik şiddet oluşturmuştur. Buna karşılık davacı -davalı erkeğin davalı- davacı kadına şiddet uygulaması, davalı- davacı kadının yüzünde, gözünde morlukların bulunması, tarafların müşterek çocuklarının davalı – davacı kadına ”sen burada yatıyorsun, davacı babam başka bir kadınla beraber, babaannem sabahlamış pencerede, babam eve gelmemiş, sen boşan” demeleri, davacı- davalı erkeğin tanığa” ben onun elektriğini de suyunu da herşeyini kesicem o zaman görsün ” demesi, davacı- davalı erkeğin başka bir kadınla el ele yürümesi, eve sık sık bir kadın getirmesi, davalı – davacı kadın üzerinde fiziksel, psikolojik ve duygusal şiddet oluşturduğu tarafların eşit kusurlu olduğu, asıl ve birleşen boşanma davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, tarafların maddî ve manevî tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine, her iki tarafın da emekli olduğu, düzenli geliri bulunduğundan, nafakaya yönelik şartlar oluşmadığından tarafların tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin, erkek tarafından şiddete ve hakarete uğradığını, başka bir kadın ile ilişki yaşadığının sabit olduğunu, kusur tespitinin hatalı olduğunu, asıl davanın reddi gerektiğini, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini bildirerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı-davacı kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin, erkek tarafından şiddete ve hakarete uğradığını, başka bir kadın ile ilişki yaşadığının sabit olduğunu, kusur tespitinin hatalı olduğunu, asıl davanın reddi gerektiğini, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini bildirerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, kadın lehine tazminata, nafakaya hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.