YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11284
KARAR NO : 2023/3793
KARAR TARİHİ : 05.07.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/670 E., 2022/1432 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/656 E., 2020/265 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evliliğin ilk zamanlarından beri davalının müvekkiline karşı hakaret ve iftiralarda bulunduğunu,davalıyla birlikte ailesinin de şiddet uyguladığını, başka kadınlarla aldattığını,davalının müvekkiline sinkaflı kelimeler kullanarak manevî olarak zorda bıraktığını, davalının sürekli olarak tartışma çıkardığını, bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar lehine aylık 1.000,00’er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 2.000 ,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki tüm iddiaların gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin davacıya karşı kesinlikle şiddet uygulamadığını, aldatmadığını, taraflar arasında hiçbir boşanma sebebi olmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalının bağımsız ev tutmayarak davacıyla çocuklarını kendi annesiyle birlikte oturttuğu davalının annesinin de davacıya ve ortak çocuklara iyi davranmadığı yaptığı yemekleri yedirmek istemediği eşyalarını kullandırmak istemediği evin dış kapısını geceleri açık bıraktığı davacı ve ortak çocukları eve fare girsin diye korkutmaya çalıştığı evden gitmelerini sağlamaya çalıştığı en son kendi yaptığı çayı içiyor diye davacının koluna çay döktüğü davalının da evden ayrılıp zaman zaman geldiği güven sarsıcı davranışlar içinde olduğu davalının kızkardeşinin de davacıya psikolojik şiddet uyguladığı bu sebeplerle davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar yararına karar tarihinden itibaren aylık ayrı ayrı 700,00’er TL tedbir-iştirak nafakası, kadın yararına yasal koşulları oluşmakla aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında şiddet eyleminin yaşanmadığını, tanık beyanlarının duyuma dayandığını,davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceğini, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile hükmün tamamına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; taraflar arasında şiddet eyleminin yaşanmadığını, tanık beyanlarının duyuma dayandığını,davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceğini, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile hükmün tamamına yönelik olarak temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 ncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesi, 169 uncu, 174 ncü, 175 nci, 182 nci, 327 nci, 328 nci, 329 uncu, 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.