Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/11268 E. 2023/3787 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11268
KARAR NO : 2023/3787
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Batı 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/410 E., 2019/1122 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı – davacı kadın vekilince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; taraflardan evlendikten kısa bir süre sonra davalının müvekkili ile aynı masada yemek yememeye başladığını ve yatağını ve odasını ayırdığını, davalının müvekkiline koktuğunu söyleyip sebebi kendisi ile aynı yatağı paylaşmak istemediğini söylediğini, davalının müvekkiline yönelik davranışlarında olumsuz değişimler meydana geldiğini, hakaret ettiğini, evdeki yükümlülüklerini tamamen ihmal ettiğini, en son müvekkilinin banyoda ayağı kayarak düştüğünü, davalıya seslendiğini ancak odasından dışarı çıkmadığını, 1 saat sonra kendisinin kalkıp çocuklarını aradığını ve çocuklarının hastaneye götürdüğünü, kendisinin banyoda ölüme terk edildiğini müvekkili ile davalının evlilik birliğinin devamının mümkün olmadığını bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin, müvekkiline yönelik şiddet içeren davranışları olduğunu, davacı ile evlendikten sonra davacının torunları sürekli kendisinin mallardan pay alacağını düşünerek davacıyı boşanmaya razı etmeye çalıştıklarını, küfürler ve hakaretler ettiği, evden kovduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 10.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminatın verilmesine, kararın kesinleşmesi ile 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kadının ölüme terk edecek kadar kasti davranışı olduğu kanaatine varılmasa da erkeği, hastaneye olaydan bir gün sonra çocuklarının götürdüğü, kadının bu süreçte erkeğin yanında olmadığı; kadının da dinlenen tanığının görgüye dayalı beyanında erkeğin,kadına başka erkeklere gitmesi şeklinde söylemlerde bulunarak onur kırıcı davranış sergilediği, her iki tarafın da eşit kusurlu olduğu, asıl ve birleşen boşanma davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkeğin manevî tazminat isteminin reddine, kadının maddî ve manevî tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine, kadın lehine hükmedilen 300 TL tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesine müteakip yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1-Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadın eşin tam kusurlu olduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini belirterek davalı-davacı kadının boşanma davasının kabulü, kusur tespiti ve boşanmanın ferileri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin, erkek tarafından şiddete ve hakarete uğradığını,tehdit edildiğini,erkeğin tam kusurlu olduğunu belirterek kusur tespiti, tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk nafakasının miktarı ve davacı-davalı taraf lehine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin, erkek tarafından şiddete ve hakarete uğradığını,tehdit edildiğini,erkeğin tam kusurlu olduğunu belirterek kusur tespiti, tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk nafakasının miktarı ve davacı-davalı taraf lehine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; karşılıklı açılan boşanma davalarında kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği,tazminatlar, nafakalar, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323 ncü, 326 ncı (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ıncı maddesi,174üncü maddesi,175inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı- davacı kadının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası miktarı yönünden davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA,

3. Davalı-davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.