Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/11221 E. 2023/2451 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11221
KARAR NO : 2023/2451
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1341 E., 2022/2367 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/950 E., 2021/80 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın açılmamış sayılmasına, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; eşinin evde çok dağınık ve tertipsiz olduğunu, evi pislik içinde olduğunu, kadının gittiği yerler konusunda yalan cevaplarla kendisini aldattığını, gidip dönmediğini, 2016 yılı mart ayında kendisinin cezaevine düştüğünü ve davalının kendisini ziyarete dahi gelmediğini, davalının eve dönmesi için noterden ihtarname gönderdiğini, davalının gelmeyi kabul etmediğini, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, erkeğin evlilik birliği süresince yapmış olduğu alışverişlerinden dolayı bir çok borcun altına girdiğini, bu borçları da kadının üzerine yaparak kendisinin kefil olduğunu ancak erkeğin bu borçları ödemediğini, borçların tümünü kadının üzerinde kaldığını ve kadının gündelik işlerde çalışarak bu ödemeleri karşılamaya çalıştığını, maddî ve manevî olarak yıprandığını, kocanın evlilik birliğinin devamında cinsel saldırı suçundan cezaevine girdiğini, evlilik birliği kurulduğunda kadına bu suçlardan ve yargılamalardan bahsetmediğini, davalının durumu erkek cezaevine girdiğinde öğrendiğini, davalının eve geç geldiğini, başka kadınlarla görüştüğünü, tartışma sonrası müvekkilini ailesinin evine bıraktığını belirterek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takipsiz bırakılan asıl davanın süresinde yenilenmediğinden açılmamış sayılmasına, erkeğin başka kadınlarla birliktelik yaşayarak … sarsıcı davranışlar sergilediği, eşini baba evine bırakarak onu terk ettiği, tarafların 6 yıldır fiilen ayrı yaşadıkları, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına atfı kabil kusur isnat edilemediği gerekçesiyle karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal koşulları oluşmakla kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle tarafların tüm istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılmasında kadının kusurlu olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili lehine hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu ileri sürerek nafakaların ve tazminatları miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı görülen davada tarafların kusur belirlemesinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadının davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, nafaka ve tazminat miktarlarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 … maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 ve 51 … maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarı azdır. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun’un 50 nci ve 51 … madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

3.Davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı- karşı davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı harcın temyiz giderinin Nuri’ye yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Yasemin’e iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.