Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/11172 E. 2023/1008 K. 14.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11172
KARAR NO : 2023/1008
KARAR TARİHİ : 14.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/205 E., 2021/581 K.
DAVA TARİHİ : 15.08.2013
KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; taraflar 19.09.1997 yılında evlendiklerini, bu evlilikten Ayçanur ve Kağan isimli iki çocukları bulunduğunu, aralarındaki anlaşmazlığın evlendikleri ilk günden başlayıp sadece davacının duyacağı şekilde davacının ailesine küfür ve hakarette bulunduğunu, ilerleyen yıllarda hakaret küfür ve zaman zaman şiddet uyguladığını, davacının düğünde takılan altınları davalının borçlarını ödemek üzere verildiğini, ilk yıllarda davalının motel işletmeciliği yaptığını, davacının da temizlik bulaşık gibi bir çok işi yaparak katkıda bulunduğunu, en son 20.06.2012 tarihinde uygulanan şiddet nedeniyle baba evine gitmek zorunda kaldığını, tekrar bir araya gelmek istemediğini, ruh ve beden sağlının bozulduğunu sadece bir adet kolye ve bir çift küpeyi davalının izni ile alabildiğini evlilikleri sırasında davalının davacının babasına ait kuru temizleme işinde çalıştığını ayrı yaşamaya başladıktan sonra bu işi kendisinin üstlendiğini, davalının emekli olduğunu …’de taşınmazlar ayrıca otomobiller alındığını, müşterek evlerinin satılarak davalı adına kaydedildiğini, başka bankalarda da hesapları olduğunu kocasının borçları ile halen uğraştığını ayrı yaşamaya başladıktan sonra ne kendisine ne de çocukları hiç bir katkısının olmadığını beyan ederek tarafların boşanmalarına, çocuklar için ayrı ayrı 500,00 TL tedbir, iştirak nafakası davacı için 750,00 TL tedbir yoksulluk nafakasına kadın için 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata mal ortaklığı tasfiyesi hakkının saklı tutulmasına ziynetlerin öncekile aynen, mümkün olmadığı taktirde değerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların 15 yıl önce severek evlendiklerini, düğün günü davacının kendi ailesine olumsuz tavır takındığını iddialarının geçersiz olduğunu, moptel işletmeciliği yaparken davacının ailesi ile arasında ki soğukluğu gidermek için davacının babasının kuru temizleme işinde çalışmaya başladığını, iş yerini çok daha iyi bir hale getirdiğini, hiç bir borcu kalmadığını, davacının altınlarını ise kesinlikle borçlar için değil daha önce kendisine ait doğan marka otomobilin satılarak üstüne ziynetler konularak kartal marka araç alındığını bu arabanında satılarak halen davacının kullandığı 48 … 060 plakalı otomobilin alındığını, davacının maddî manevî tazminat ve ziynetlere ilişkin taleplerinin reddini, boşanma halinde çocukların velâyetlerinin kendisine verilmesini öncelikle davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, taraflar arasındaki geçimsizliğin davalının eşine karşı sözel ve fiziksel şiddet uygulamasından kaynaklandığı davalının kusurlu olduğu, geçimsizliğe neden olan olaylarda kusur olan davalının davranışları nedeniyle davacının açtığı davanın haklı ve yerinde olduğu, çocuklar için nafakalara hükmedilmesi gerektiği, çocukların velâyetinin dosyada mevcut uzman raporuna göre anneye verilmesine, davacı çalıştığından yoksulluk ve tedbir nafakasına yer olmadığına, tarafların sosyal ve ekonomik durumları davacının boşanmadan kaynaklı uğrayacağı maddî ve kişilik haklarına olan saldırı nedeniyle kadın yararına 15.000,00 TL manevî 8.000,00 TL maddî tazminata, müşterek çocuklar için ayrı ayrı 250,00 TL tedbir, 350,00 TL iştirak nafakasına davacı kadının ziynetlere ilişkin davasının kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2015/18554 Esas, 2016/11370 Karar sayılı kararı ile karar kısmen onanıp kısmen bozulduğu, davalı vekilinin 09.08.2016 tarihinde karar düzeltme talebinde bulunduğu, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 12.06.2017 tarih 2016/20246 Esas, 2017/7230 Karar sayılı kararı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiş, hüküm boşanma, velâyet, maddî manevî tazminat yönünden karar düzeltme red tarihinde kesinleştiği ve ziynetlere ilişkin olarak yeni esasa kayıt edilmesine karar verilmiş, 2019/205 Esası üzerinden bozma sonrası esas almış ve yargılama devam etmiştir.

2. Mahkemenin 15.11.2017 tarih 2017/651 Esas 2017/985 Karar sayılı kararı ile davalı tarafın cevap dilekçesinde, davacının belirttiği ziynetlerin miktar ve sayısına itirazda bulunmadığı, ziynetlerin bozdurulduğunu kabul ettiği, ziynetlerin, bozdurularak davacıya alınan otomobil için harcandığını ileri sürerek taraflar arasında ziynetlerin satılmış olduğu ve ziynetlerin mevut olmadığı aynen yada parasal karşılığının davacıya iade edilmediği hususunun ispatlandığı gerekçesiyle davacı kadının ziynetlere ilişkin talebinin kabulüne karar verilmiş, karar davalı erkek vekilince temyiz edilmiş, temyiz üzerine Dairemiz 2018/3170 Esas 2018/14087 Karar sayılı bozma ilamı ile davacı kadına ait olan 48 … 060 plaka sayılı aracın satın alınmasına ilişkin kayıtların ilgili yerden celbi ile aracın satın alma bedelinin belirlenmesi, aracın satın alındığı tarihte dava konusu edilen ziynetlerin piyasa satış değerlerinin tespiti, bozdurulan ziynetlerin, aracın satın alındığı tarihte aracın satım bedelinden az yahut eşit olması durumunda ziynet alacağı davasının reddi, ziynetlerin bedelinin aracın satış değerinden fazla olması durumunda ise araç satış fiyatının mahsubu ile bakiye kısmı yönünden davanın kabul edilmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ziynet alacağı davasının yazılı şekilde hüküm tesisini doğru görmeyerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, mahkemece araca dair kayıtlar getirilmiş ve satın alındığı tarih olan 14.01.2003 tarihindeki değerinin 16.485,000,00 TL olduğu, kuyumcu bilirkişiye dosyanın tevdi edilerek ziynetlerin aracın satın alındığı tarihteki değeri ve davacı kadının üzerine takılan takılar hesaplanmış, mahkemece dava dilekçesindeki ve fotoğraflardan davaya konu isteme dair tespit edilen bedel ile 48 … 060 plakalı araç bedeli karşılaştırılarak, aracın 14.01.2003 tarihindeki satım değerinin aracın satın alındığı tarihteki ziynet bedelinden yüksek olduğu gerekçesiyle davanın reddine, davalı erkek yararına maktu vekâlet ücretine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davacı kadının ziynet eşyalarına yönelik talebinin reddine karar verildiğini, vekâlet ücretinin maktu olarak hesaplandığını, reddedilen miktar üzerinden hesaplanacak nisbi vekâlet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet ücretinin miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü, 369 unc, 370 inci ve 371 inci maddeleri; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 13 üncü vd. maddeleri.

3. Değerlendirme
Davacı kadın tarafından açılan ziynet alacağı davası nispi harca tabi davalardan olup kabulü veya reddi halinde nispi vekâlet ücretine hükmedilmesini gerektirmektedir. Davacı kadının ziynet alacağı davası reddedildiğine göre davalı erkek yararına karar tarihindeki AAÜT gereğince nispi vekâlet ücreti takdiri gerekirken yazılı şekilde maktu vekâlet ücretine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı lehine hükmedilmesi gereken vekâlet ücreti yönünden BOZULMASINA,

Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

İş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

14.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.