Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10997 E. 2023/830 K. 02.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10997
KARAR NO : 2023/830
KARAR TARİHİ : 02.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 2. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki velâyetin değiştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde çocukla anne arasında kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların ortak çocukları olan küçük …’nin velâyetinin babadan alınarak anneye verilmesini ve velâyet anneye verildiği takdirde çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili 08.03.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle, öncelikle tarafların ortak çocuklarının velâyetinin babadan alınarak anneye verilmesine, bunun mümkün olmaması halinde çocukla anne arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının velâyet ve iştirak nafakası talebinin reddine, çocukla kişisel ilişki kurulması talebinin kabulü ile anne ve çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, 5100,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ıslah dilekçesi sunarak davayı terditli hale dönüştürdüklerini, velâyetin değiştirilmesini, bunun mümkün olmaması halinde çocukla anne arasında kişisel ilişki kurulmasını talep ettiklerini, dava ıslah edilmemiş gibi karar verildiğini, velâyetin anneye verilmesi gerektiğini, velâyet değişikliği talebi kabul edilmeyip çocukla kişisel ilişki kurulması halinde de davacı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek; kararın kaldırılarak talepleri gibi hüküm kurulmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ıslah dilekçesi ile davasını terditli hale dönüştürerek öncelikle ortak çocuğun velâyetinin değiştirilmesini, mümkün olmadığı takdirde çocukla anne arasında kişisel ilişki kurulmasını talep ettiği, davacının terditli talebi kabul edildiğinden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi hükmünün yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kaldırılmasına, davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve davacının sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, davacı lehine ilk kez Bölge Adliye Mahkemesi tarafından vekâlet ücretine hükmedildiğini ve davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin miktarı belirlenirken İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin değil, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin esas alınması gerektiğini belirterek; davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti belirlenirken İlk Derece Mahkemesinin karar tarihindeki AAÜT’nin mi, yoksa Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihindeki AAÜT’nin mi esas alınacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi, 330 uncu maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri; 20.11.2021 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren AAÜT; 03.09.2022 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren AAÜT.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Bölge Adliye Mahkemesince davanın esası hakkında yeniden hüküm tesis edilmeyip İlk Derece Mahkemesince davacı lehine hükmedilmeyen vekâlet ücreti yönünden hüküm kurulduğunun ve bu nedenle İlk Derece Mahkemesinin karar tarihindeki tarife uyarınca karar verilmesinin isabetli olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.