Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10996 E. 2023/1396 K. 29.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10996
KARAR NO : 2023/1396
KARAR TARİHİ : 29.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1816 E., 2022/1834 K.
DAVALILAR : 1….
2….
DAVA TARİHİ : 30.12.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Serik Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/711 E., 2021/658 K.

Taraflar arasındaki ortak çocuğun soyadının velâyet hakkına sahip annenin soyadı ile değiştirilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin eski eşi …’ndan Serik 3. Asliye Hukuk mahkemesinin 2016/1635 Esas, 2016/1047 Karar sayılı kararıyla boşandığını ve bu kararın 22.12.2016 tarihinde kesinleştiğini, ortak çocukları …’nin aynı karar ile velâyetinin müvekkiline verildiğini, müvekkilinin sonrasında 07.06.2017 tarihinde … … ile evlenerek … soyismini aldığını, küçük …’nin velâyeti müvekkiline verildiğinden beri müvekkili ile yaşadığını, eski eş Yavuz’un müşterek çocuk …’ye karşı ilgisiz olduğunu, uzun süredir arayıp sormadığını, nafakasını ödemediğini, …’nin müvekkilinin şuanki evliliğinden bir de kardeşinin bulunduğunu belirterek küçük …’nin soyadının müvekkilinin soyadı olan … olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında çocuğun üstün yararına bakıldığı, eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebileceği, her ne kadar dinlenen tanık beyanlarından ortak çocuk …’nin kendi babasının kendisi ile ilgilenmediği, ortak çocuğun neden benim soyadım farklı diye sorular sorduğu, davacının yeni eşi ile …’nin arasının iyi olduğu anlaşılmışsa da incelenen nüfus kayıt örneğinden …’nin soyadı olarak değiştirilmesi talep edilen … soyadının davacı kadının evlenmeden önceki soyadı değil yeni eşinin soyadı olduğu, annenin kızlık soyadını çocuğuna verme hakkı olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; küçük …’nin soyadının değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olacağını, davanın kabulü gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu, istinaf başvurusunun esastan reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; ortak çocuğun soyadının velâyet hakkına sahip annenin soyadı ile değiştirilmesi davasının kabulü için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, çocuğun soyadının annenin yeniden evlenmekle aldığı soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 321 nci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.