Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10988 E. 2023/1310 K. 23.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10988
KARAR NO : 2023/1310
KARAR TARİHİ : 23.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1015 E., 2022/1701 K.
DAVA TARİHİ : 01.10.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/569 E., 2021/799 K.

Taraflar arasındaki çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması, mümkün olmazsa yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı baba vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı anne vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararın niteliğinin duruşma istenebilecek davalardan olmadığı anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı anne vekilinin duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı anne vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek babayla kişisel ilişki tesis edildiğini, annenin …’da babanın …’da yaşadığını, taraflar arasında kişisel ilişki konusunda sorun çıkmadığını ancak pandemi nedeniyle son dönemlerde görüşemediklerini, salgın nedeniyle görüşmelerin yatılı olmamasını talep ettiklerini, babanın çocuk ile nerede görüştüğü bilinmediğinden annenin çocuğun sağlığından endişe ettiğini iddia ederek kişisel ilişkinin kaldırılmasını, mümkün olmazsa yatılı olmayacak şekilde sınırlandırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Dava dilekçesi davalı asıla 10.12.2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş; davalı asıl süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

2.Davalı baba vekili 29.03.2021 tarihli beyan dilekçesinde, annenin kişisel ilişkiyi engellemeye çalıştığını, çocuğun babayı istememesinin söz konusu olmadığını, annenin pandemi nedeniyle kişisel ilişkinin kısıtlanmasını talep ederken kendisinin pandemi kısıtlamalarına uymadığını ve çocuğun covit hastalığına yakalandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması koşullarının oluşmadığı ancak çocuğun yüksek yararı ve pandemi koşulları dikkate alındığında kişisel ilişkinin sınırlandırılması gerektiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile baba ile çocuk arasında her ayın birinci hafta sonu cumartesi günü saat 10.00’dan 18.00’e kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10:00’dan 18.00’e kadar, her yıl babalar günü saat 10.00’dan 18.00’e kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı baba vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı baba vekili istinaf dilekçesinde; tanıklarının dinlenmediğini, çocuğun annesi yanındayken dinlenmesinin uygun olmadığını, tarafların farklı şehirlerde yaşadıkları göz ardı edilerek kişisel ilişkiyi zorlaştıran bir hüküm kurulduğunu ve çocukla baba arasındaki ilişkiyi sınırlandırmayı gerektirecek bir durumun ispatlanmadığını belirterek; kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kamu düzenini ilgilendiren hususlar, çocuğun yaşı ile uzman raporu birlikte değerlendirildiğinde, çocuk ile baba arasında boşanma ilâmıyla kurulan kişisel ilişkinin kısıtlanmasını gerektirecek bir durumun varlığının ispat edilemediği, kişisel ilişkinin kısıtlanmasının çocuğun ruhsal gelişimini ve babanın ebeveynlik duygularını olumsuz etkileyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile; istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı anne vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı anne vekili temyiz dilekçesinde, çocuğun baba yanında yatılı kalmak istemediğini, çocuğun görüşüne değer verilmesi gerektiğini, uzman raporunun yetersiz olduğunu, babanın çocuğu daha önceleri görme çabası yokken annenin evlenmesinin akabinde rahatsızlık vermek için görmeye başladığını ve çocukla ilgilenmek yerine çocuğa anne ve yeni eşi hakkında sorular sorduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, baba ile çocuk arasında boşanma ilâmıyla kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını ve/veya sınırlandırılmasını gerektirecek bir durum varlığının ispatlanıp ispatlanmadığı, baba ile çocuk arasında mevcut kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.