Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10970 E. 2023/2085 K. 03.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10970
KARAR NO : 2023/2085
KARAR TARİHİ : 03.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2345 E., 2022/1407 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Beykoz 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/507 E., 2019/784 K.

Taraflar arasındaki boşnama ve ziynet eşyası alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından ziynet alacağı davası yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı erkeğin müvekkiline … süredir fiziksel, sözel, cinsel şiddet uyguladığını, mahalleli ve akrabalar yanında da kötü hareketlerin devam ettiğini, davalı erkeğin bir çok kişi ile cinsel içerikli, sesli ve görüntülü sohbet ettiğini, çocukları tarafından bu davranışlarının kayıt altına alındığını, bundan sonra müvekkiline ve çocuklara karşı şiddetin dozunu arttıran davalı erkeğin 11.04.2018 günü ağır hakaret ve küfürler edip, feci şekilde dövdüğünü, müvekkilinin komşuya sığınarak canını kurtardığını ve kadın sığınma evine yerleştirildiğini, olayla ilgili darp raporu bulunduğunu, evlilik birliğinin çekilmez hal aldığını ve devamına imkan kalmadığını, müvekkiline nişan ve düğünde muhtelif ebatlarda 22 ayar zincir, kolye, yüzük, küpe, bilezik, …, yarım, tam ve ata altın olmak üzere toplamda iki kilogram ziynet takıldığını, takılan bu takıların davalı erkek tarafından hayvan alım satımı ticareti için alındığını ve söz verildiği gibi iki … içerisinde geri iade edilmediğini beyanla, tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Meltem’in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk lehine aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata, 2 kg ziynetin davalı erkekten aynen veya 350.000,00TL bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı vekili, ziynet eşyalarını; 29 adet Adana burması toplam 180 gram (43.920,00 TL), 2.5 metre Halep zinciri 800 gram (300.000,00 TL), 1 adet Reşat altın omanlı tuğra yapılı (3.000,00 TL), 40 cm uzunluğunda zincir ve ona takılı 11 tane kulplu tam altın (8.000,00 TL), 1 adet Reşat çeyrekle kaykay bileklik (7.750,00 TL), 1 çift reşat küpe (1.500,00 TL), 1 adet çeyrek Reşat altınlı yüzük(1.500,00 TL), 4 adet alyans yüzük 27 gram (5.800,00 TL), 3 adet küpe 60 gram (21.000,00 TL) olarak açıklamıştır.

II. CEVAP
Davalı erkeğe dava dilekçesi 07.08.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 27.11.2018 havale tarihli dilekçesinde; davacı kadının iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, davacı kadının kusurlu olduğunu, iki kilogram altın takıldığı iddiasının … olmadığını, kilosu bilinmemekle birlikte düğünde takılan tüm altınların zaten davacı kadında olduğunu, haksız kazanç elde etmeye çalıştığını beyanla, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuk Meltem’in velâyetin babaya verilmesine, davacı kadının tüm maddî, manevî ve ziynet eşyası alacağı taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin davacı kadına sürekli aşağılayıcı söz ve davranışlarda bulunduğu, şiddet uyguladığı, en son 11.04.2018 tarihli darp raporu ve tanıklarından anlaşıldığı, davacının bu olaydan sonra evden ayrıldığı, davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, sorumluluklarını yerine getirmediği ve kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine 04.06.2019 tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının, karar tarihinden itibaren aylık 500,00 TL ye yükseltilmesine, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının miktarı, niteliği ve akıbetiyle ilgili delil sunulmadığı ve tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğu, ziynet alacağı davasının ispatlanamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, ziynet eşyalarının mahkemece dinlenen ortak çocukların küçüklüklerinden beri babaları tarafından alınan ziynetlerin annelerine verilmediğini bildiklerini beyan ettiklerini, mahkemece ziynet eşyalarının müvekkilinden hile ve baskı yolu ile alınması hususunun araştırılmadığını beyanla, ziynet alacağı davasının reddi ve bu nedenle aleyhe hükmedilen nispi vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının ziynet alacağı talebinin ispatlanamadığı ve yemin deliline de dayanmadığı, talebin reddine karar verilmesinde ve boşanma davasının fer’î niteliğinde olmayan ziynet alacağı davasının reddi kararın niteliği gereği, davacı kadın aleyhine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) … fıkrasının (b) bendinin (1) … alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, mahkemece dinlenen ortak çocukların küçüklüklerinden beri babaları tarafından alınan ziynet eşyalarının annelerine verilmediğini bildiklerini beyan ettiklerini, Mahkemece ziynet eşyalarının müvekkilinden hile ve baskı yolu ile alınması hususunun ise araştırılmadığını, müvekkilinin aleyhe hükmedilen nispi vekâlet ücretini ödeme gücünün bulunmadığını beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; ziynet eşyası alacağı davasının reddi ve bu nedenle aleyhe hükmedilen nispi vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ziynet alacağı davasının ispatlanıp ispatlanamadığı, davanın kabul şartlarının oluşup oluşmadığı, davanın reddi halinde nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 119 uncu maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi, 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 323 üncü ve 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 … maddesinin birinci fıkrası ve 371 … maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü ve 21 … maddesi,

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.