Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10953 E. 2023/2033 K. 27.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10953
KARAR NO : 2023/2033
KARAR TARİHİ : 27.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/729 E., 2022/1998 K.
DAVA TARİHİ : 30.12.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/312 E., 2021/52 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların görücü usulü ile 08.11.2017 tarihinde sözlendikleri, 17.07.2018 de nişanlandıkları, 12.05.2018 tarihinde ise düğünlerinin gerçekleştiğini, ancak tarafların resmi nikahlarının 15.03.2019 tarihinde çocukları dünyaya geldikten sonra, çocuğun kimliği için kıyıldığını, erkeğin şiddet uyguladığını, hamileyken de darp ettiğini, ailesinin çocuğu istemediklerini, çocuk doğduktan 40 gün sonra davalının altınlarını ev alacağım diye aldığını, sonrasında açıklama yapmadığını, aynı evde iki yabancı olduklarını, ailesinin hakaret ettiğini, aileme hakaret etmişsin diyerek darp edip evden attığını, 5 ay baba evinde kaldığını, sonra tarafların barıştığını, iki hafta sonra davalının yine eve gidip gelmemeye başladığını, senin için gelmedim oğlumu görmeye geldim, yüzünü görmem dediğini, davacıyı çene kemiğini çatlatacak şekilde darp ettiğini iddia ederek davanın kabulübe, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniye boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk yararına 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; düğünden sonra kadının bir eş olarak sevgi, ilgi göstermediğini, senden boşanıp zengin biriyle evleneceğim dediğini, kadının erkeği uykudayken darp ettiğini, sürekli kendisine zarar vermesi için tahrik ettiğini, beni döv ki sen mahkemeye vereyim dediğini, kendisine sürekli bir şeyler almasını istediğini, ailesinin tehdit ettiğini, kadının ailesine hakaretler ettiğini, davanın reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise erkek lehine 20.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren işyelecek yasal faizi ile birlikte davacı taraftan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin, kadına şiddet uyguladığını, erkek ve ailesinin kadına hakaret ettiğini, kadına seni sevmiyorum, istemiyorum dediğini, erkeğin eşi ve çocuğuyla değil, kendi anne ve babasıyla yaşamayı istediğini belirterek evlilik birliğinin sona ermesine neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu, ortak çocuğun velâyetinin çocuğun menfaati gereğince anneye verilmesinin uygun olacağı, tarafların ekonomik sosyal durumu ve kusur durumuna göre kadın lehine maddî ve manevî tazminat ile kadın ve çocuk lehine nafaka ödenmesine hükmedildiğini belirterek davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniye boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk yararına 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, manevî tazminat, maddî tazminat, nafaka ve erkeğin manevî tazminat talebinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; kararın eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucunda verildiğini, boşanma davası ve velayet kararının dışındaki hükümleri temyiz ettiğini, kadının ağır kusurlu olduğunu, kadının erkeğe karşı işlemiş olduğu tehdit, hakaret, sesli, yazılı veya görüntülü ileti ile hakaret suçundan mahkum olduğunu, her ortamda eşi tahkir ettiğini,darp ve rencide ettiğini, hakaret ederek sövdüğünü, psikolojik baskı uygaladığını,evi terk ettiğini, nafaka miktarının fazla olduğunu belirterek kusur belirlemesi, manevî tazminat, maddî tazminat, nafaka ve erkeğin manevî tazminat talebinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasındaki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlarve nafakalar ile erkeğin reddedilen manevî tazminat taleplerinin verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 ncu,331 ve 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.