YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10883
KARAR NO : 2023/931
KARAR TARİHİ : 09.03.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, müvekkili ile davalı …’in 25 yıllık evli olduklarını, tarafların kendi birikimleri ile 1995 yılında … ilçesi … Mahallesi 594 ada 1 parselde bulunan A Blok 10 nolu taşınmazı satın aldıklarını, tarafların halen bu evde ikamet ettiklerini, ancak davalı …’in davacı eşin bilgisi olmadan diğer davalı bankaya olan borcuna karşılık bu konut üzerine ipotekler koydurduğunu, davalı banka tarafından da müvekkiline konulan ipoteklere ilişkin bilgi verilmediğini, sonrasında davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla taşınmaz hakkında … 3. İcra Müdürlüğünün 2009/2200 esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını ve takibin kesinleştiğini, söz konusu taşınmazın satılmasının müvekkili açısından büyük sıkıntılar yaratacağını ileri sürerek davalı Vakıflar Bankası … Şubesi yararına diğer davalı … adına kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan toplamda 150.000,00 TL bedelli ipoteklerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı banka vekili cevap dilekçesinde öncelikle taşınmazın aile konutu olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, gerçekleştirilen ipotek işleminde müvekkilinin iyi niyetli olduğunu tapuya güven ilkesine göre hareket ettiğini, yapılan işlemin yasal çerçevede gerçekleştiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Diğer davalı … davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 23.03.2010 tarih ve 2009/216 Esas, 2010/180 Karar sayılı kararıyla, davalı bankanın taşınmazın aile konutu olup olmadığı hakkında araştırma yapması gerektiği ve davacı eşin onayını alması gerektiği ancak davalı banka tarafından davacı eşin onayının alınmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteklerin iptaline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 28.06.2012 tarih, 2011/21065 Esas, 2012/18025 Karar sayılı ilamıyla davacının davasını ispatla mükellef olduğu, davacının dava konusu konutun aile konutu olduğu ve konulan ipotek için rızasının bulunmadığını kanıtlaması gerektiği, davacının delil listesinde, tanık delillerine dayandığı, Mahkemece davacı tanıklarının isimlerinin sorulup bildirilmesi halinde tanıklarının dinlenip delillerin hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, bu yön nazara alınmadan davadaki isbat külfeti ters çevrilerek davalı bankanın taşınmazın aile konutu olup olmadığını araştırmadığı gerekçesi ile eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemenin 10.05.2013 tarih ve 2013/38 Esas, 2013/162 Karar sayılı kararıyla, taşınmazın aile konutu olduğu yolunda malik olmayan eşe tapu kütüğüne şerh verilmesi hususunda emredici değil ihtiyari bir kural getirildiği, bunun yapılmamış olmasının yasanın getirmiş olduğu sınırlamaları ortadan kaldırmadığının yasanın metninden anlaşıldığı, her ne kadar Yargıtayca davacı tarafın delil listesinin tanık ifadelerine dayandırıldığı bildirilse de davacı tarafça tanık bildirilmeyeceği, dosyada mevcut bilgi ve belgeler kapsamında davacının davasını ispat ettiği, davalı bankanın ticari şirket olup basiretli bir tacir gibi davranma sorumluluğu bulunduğu ve ipotek tesis ettikleri taşınmazı araştırma zorunluluğunun olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteklerin iptaline karar verilmiştir. Bu karara karşı, süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 07.04.2014 tarih 2014/6232 Esas, 2014/8153 Karar sayılı ilamıyla Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu, ipotek tesisine ilişkin işlemden önce taşınmazın tapu kütüğünde “aile konutu” olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığı, bu durumda davalı bankanın ipoteğe ilişkin kazanımının iyi niyetli ise korunacağı, Kanun’un iyiniyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda asıl olanın iyiniyetin varlığı olduğu, dava konusu taşınmazın aile konutu ve lehine ipotek tesis edilen bankanın kötüniyetli olduğunu kanıtlama yükümlülüğünün bunu iddia eden davacıya düştüğü, davacı vekilinin, Dairemizin, 28.06.2012 tarih ve 2011/21065 esas 2012/18025 karar sayılı bozma ilamından sonra, 25.04.2013 tarihli oturumda tanıklarını dinletmekten feragat ettiği, davacının, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ve ipotek alacaklısı bankanın iyiniyetli olmadığını kanıtlayamadığı, gerçekleşen bu durum karşısında davanın reddi gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda başlıkta belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 27.09.2022 tarihli ve 2022/6872 Esas, 2022/7501 Karar sayılı kararıyla, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu gerekçesiyle kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili; mahkeme kararının ilk bozulduğunda, tanık delili hakkımızdan feragat etmelerinin sebebinin dava dosyasında bulunan belgeler davacı müvekkil ve davalı … in aile konutunda oturduğunu burada yaşadığını ispatlamaya yeterli olduğu ve usul ekonomisi gereği davayı uzatmamak için tanıkları dinletmekten vazgeçtiklerini, dosya arasındaki ikametgah belgeleri, tapu bilgileri belgeleri, ipotek sözleşmesi, müvekkilin evli olduğunu gösteren nüfus kayıtları, tarafların bu konutta oturduğuna dair davalı … adına kayıtlı fatura örneği, ipotek sözleşmesinden sonra yapılmış olan aile konutu şerhi bir bütün olarak değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ispatladıklarını, onama kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun ( 1086 sayılı Kanun) 440 ıncı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 660,00 TL para cezası ile 375.10 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.