Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10734 E. 2023/1848 K. 13.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10734
KARAR NO : 2023/1848
KARAR TARİHİ : 13.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/46 E., 2022/1711 K.
DAVACI- DAVALI : … vekili Av. …
DAVALI- DAVACI : … vekili Av. …
DAVA TARİHİ : 23.11.2018
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/389 E., 2020/451 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kısmen esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının aşırı kıskanç hırçın olduğunu, hakaret, ilgisiz, sadakatsiz olduğunu,2018 yılında terkettiğini beyan ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına,10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle;erkeğin sadakatsiz olduğunu, eski sevgilisinin özel eşyalarını sakladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, çocuk doğduktan sonra erkek ve ailesinin çocuğu bırakarak evi terk etmesi için baskı yaptığını, kovduklarını, sürekli şiddet gördüğünü, sadakatsizlik şüphesi uyandırmak için komplo kurmak suretiyle iftira atıldığını belirterek, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin annesine verilmesine, aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddi ve 200.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı karşı davacının davacı karşı davalıya hakaret ettiği, davacı karşı davalının ise davalı karşı davacıya evden gitmediği halde otelde kalacağını söyleyip davalı karşı davacıyı evden kovduğu ve ailesi ile görüşmesine izin vermediği, ispatlanamayan ve dava tarihinden sonra gerçekleşen eylemlerin kusur olarak yüklenemeyeceği, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın ve karşı davanın kabulüne 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk lehine belirlenen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının aylık 450,00 TL’ye artırılmasına, aynı miktar nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, davalı-karşı davacı kadın lehine belirlenen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının aylık 400,00 TL’ye artırılmasına, aynı miktar nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, tarafların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı erkek davalı vekili; tedbir nafakalarının miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, tazminatlar ve tedbir nafakaları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince gerekçede belirtilen kusurlu davranışları sebebiyle boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilmiş ise de; İlk Derece Mahkemesince taraflara yüklenen ve tarafların gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin davalı-karşı davacı kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı tarafın kusur belirlemesine ilişkin istinaf isteğinin kabulü ile kusura ilişkinin gerekçenin düzeltilmesine karar vermek gerektiği ayrıca evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda davacı-karşı davalı erkek ağır kusurlu olup, boşanmakla en azından eşinin maddi desteğini yitiren, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan davalı-karşı davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminat koşulları gerçekleştiği gerekçesi ile kadının kusur belirlemesi ve tazminatlara yönelik istinaf talebinin kabulüne, gerekçenin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesinin davalı- karşı davacının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine ilişkin hükmün kaldırılmasına, 20.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine, davalı- karşı davacının sair yönlere ilişkin, davacı-karşı davalının ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı- karşı davalı erkek vekili: müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, tazminatlar ve nafakaları ödeyecek gücü bulunmadığını, bu yönlerin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, tazminatların ve nafakaların verilme şartlarının oluşup oluşmadığı, miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi birinci fıkrası,175 inci maddesi; 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.