YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10724
KARAR NO : 2023/930
KARAR TARİHİ : 09.03.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve ipoteğin dayanağı olan genel kredi sözleşmelerindeki davalı eşin kefaletinin geçersizliğinin tespiti davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ile davalı banka vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı …’e ait şirket için diğer davalı Kuveyt Türk Katılım Bankası’ndan kredi alabilmesi için müvekkile belge imzalamasının gerektiğini söyleyerek matbu düzenlenmiş içeriği boş durumda olan bir belge getirerek müvekkile zorla imzalattığını, daha sonra aile konutu üzerinde ipotek şerhi bulunduğunu öğrendiğini, ipoteğin dayanağı kredi sözleşmelerini davalı …’in müşterek borçlu müteselsil kefil olarak da ayrıca imzaladığını, ilgili kredi sözleşmeler kurulurken müvekkile bilgi verilmesi gerekirken hiçbir bilginin verilmediğini, hükümlerin geçersiz olduğunu ileri sürerek aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek tesisine ilişkin istemin iptali ile ipotek şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini,ipoteğin dayanağı olan sözleşmelerde davalı …’ın müşterek borçlu müteselsil kefaletinin geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı banka vekili cevap dilekçesinde ipotek tesisinin davacının bilgisi dahilinde ve onayı ile gerçekleştiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 22.10.2014 tarih ve 2013/1011 Esas-2014/777 Karar sayılı kararı ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 12.10.2015 tarih ve 2015/4427 Esas 2015/18102 Karar sayılı ilamıyla taraflar arasındaki evliliğin boşanma ile sona erdiği, ipoteğin kaldırılması ve bu ipoteğin dayanağı olan genel kredi sözleşmelerindeki davalı eşin kefaletinin geçersizliğinin tespitine ilişkin davanın konusu kalmadığı, Mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemenin 11.01.2017 tarih ve 2016/556 Esas 2017/27 Karar sayılı kararıyla, tarafların boşandıkları, tarafların evliliklerinin boşanma ile sona erdiği, ipoteğin kaldırılması, bu ipoteğin dayanağı olan genel kredi sözleşmelerindeki davalı eşin kefaletinin geçersizliğinin tespitine ilişkin davanın konusunun ortadan kalktığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, davacı yararına yargılama gideri ve vekâlet ücretine karar verilmiştir. Bu karara karşı, süresi içinde davacı vekili tüm yönleriyle ile davalı banka vekili yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 01.11.2018 tarih ve 2017/2573 Esas 2018/12259 Karar sayılı ilamıyla davacı kadının temyiz itirazlarının reddi gerektiği, hükümde davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre davacı lehine vekâlet ücretine hükmedildiği belirtilmiş ise de bu sonuca nasıl ulaşıldığı, kararda haklılık durumuna ilişkin gerekçe olmadığı, Yargıtay denetimine elverişli şekilde kararın gerekçeli olarak açıklanması gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına, bozma sebep ve şekline göre banka vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
C. Üçüncü Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemenin 25.12.2019 tarih ve 2019/446 Esas 2020/1092 Karar sayılı kararıyla, gerekçesiyle boşanma dava tarihinin 14.08.2013, kararın kesinleşme tarihinin 19.12.2013, ipotek terkininin dava tarihinin 05.12.2013 olduğu, bu dava açıldığında boşanma davasının derdest olduğu, bu itibarla bu davayı açmakta davacının haklı olduğu, gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, davacı yararına yargılama gideri ve vekâlet ücretine karar verilmiştir. Bu karara karşı, süresi içinde davacı tarafından yargılama giderleri yönünden; davalı banka tarafından ise tamamına yönelik temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 04.11.2020 tarih ve 2020/3237 Esas 2020/5419 Karar sayılı ilamıyla davacının temyiz itirazlarının reddi ile, davacının aile konutu olduğunu ileri sürdüğü taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep ettiği, vermiş olduğu tek taraflı yazılı muvafakatnamesinin manevî baskı, zorlama ile imzalanan bir belge olduğunu ve bu belgenin geçersiz olduğunu iddia ederek, ipoteğin terkini ve kefaletin geçersizliğini talep ettiği, yazılı muvafakatname belgesinden davacı kadının ipotek işlemlerinden haberdar olduğu ve ipotek tesisine açık yazılı rızasının bulunduğu, imza itirazında bulunmadığı, davacının konusuz kalan eldeki davanın açıldığı tarihte, dava açmakta haklı olduğunu ispatlayamadığı, davacının yaptığı yargılama giderlerinden ve bu bu kapsamdaki vekâlet ücretinden davalı banka sorumlu tutulamayacağı gerekçeleriyle kararın yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden Mahkeme kararının bozulmasına, diğer yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.
D.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacının dava açtığı tarihteki haklılığını ispatlayamadığından davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, dava konusuz kalmasa idi banka lehine karar çıkacağına dair somut bir delil ve devam eden bir yargılama bulunmadığından davalı banka vekili lehine de vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle Davacı ve davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, taraflarca yapılan temyiz giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulmasına ya da direnilmesine dair karar verilmeden esas hakkında hüküm kurulması ile davanın esası hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığı kararı yönünden; davalılardan Kuveyt Türk Katılım Bankası vekili tarafından ise katılma yoluyla lehlerine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 20.09.2022 tarihli ve 2022/6299 Esas, 2022/7234 Karar sayılı kararıyla, dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle davacı kadının temyiz itirazları yönünden mahkemece Dairemizin 04.11.2020 tarih ve 2020/3237 Esas-2020/5419 Karar sayılı bozma ilamına uygun karar verildiği, davacı kadının anılan bozma ilamına yönelik karar düzeltme talebinin ise reddedildiği, davalılardan bankanın katılma yoluyla temyizi yönünden ise; davalı bankanın mahkemenin 25.12.2019 tarihli kararını “Yargılama giderleri ve vekâlet ücreti” yönünden temyiz ettiği, Dairemizin 04.11.2020 tarih ve 2020/3237 Esas-2020/5419 Karar sayılı bozma ilamı ile hükmün davalı banka aleyhine hükmedilen yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden bozulduğu, davalı banka tarafından bozma ilamına karşı karar düzeltme yoluna da başvurulmadığı, bu durumda somut olayda banka lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği hususunun bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleştiği, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin ise artık mümkün bulunmadığı gerekçeleriyle Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili; onama kararının gerekçesiz olduğunu, mahkemece bozma ilamına uyulmasına veya direnilmesine karar verilmeden hüküm kurulduğunu, müvekkiline imzalatılan muvafakatname başlıklı belgenin dosya kapsamında bulunan diğer delillere aykırı olduğunu, bu belgenin boş ve zorla ayrıca banka şubesi dışında müvekkiline imzalattırıldığını, bu nedenlerle geçersiz olduğunu, ipotek işlemi sırasında müvekkilinin açık rızasının alınmadığını, onama kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup, uyuşmazlık ipotek tarihinde taşınmazın aile konutu olup olmadığı, davanın kabul koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 660,00 TL para ceza ile 375,10 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.