Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/1070 E. 2022/3255 K. 05.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1070
KARAR NO : 2022/3255
KARAR TARİHİ : 05.04.2022

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Soybağının Reddi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, sağ kalan eş tarafından açılan soybağının reddi davasıdır. Mahkemece, davanın hak düşürücü süre geçtiğinden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 09.03.2021 tarih ve 2020/8-269 Esas- 2021/228 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; soybağı, 743 sayılı Türk Medeni Kanunu’ndaki nesep sözcüğünün yerine 4721 sayılı TMK ile getirilip hukuk diline kazandırılan bir terimdir ve biri geniş diğeri dar olmak üzere iki farklı anlamda kullanılmaktadır. Geniş anlamda soybağı bir kimse ile onun ecdadı, üstsoyu arasındaki biyolojik ve doğal bağlantıyı ifade eder. Dar anlamda soybağı ise; sadece çocuklar ile ana ve babaları arasındaki bağlantıyı, başka bir deyişle çocuğun ana ve babasına bağını ifade eder ki, TMK’nın aile hukuku kitabında düzenlenmiş olan soybağı da bu dar anlamdaki soybağıdır.
TMK m. 282/1’e göre çocuk ile ana arasındaki soybağının kurulabilmesi için çocuğun, ana olduğu iddia edilen kadın tarafından doğurulduğunun tespit edilmesi yeterlidir. Çocuğu doğuran kadının evli olup olmaması soybağının kurulması için önem taşımamaktadır. Ana ile evliliğin, çocuk ile babası arasında soybağını kurabilmesi hem evliliğin çocuğun doğumundan önce gerçekleşmiş olması hem de ana ve babanın çocuğun doğumundan sonra evlenmeleri halinde mümkündür. Evliliğin doğumdan önce gerçekleşmiş olması hâlinde Türk Medeni Kanunu m. 285 gereğince evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuğun babasının koca olduğu karine olarak kabul edilmiştir. Bu karine uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuk ile o evlilikte koca arasında soybağı kurulacaktır. Babalık karinesinin çürütülmesi soybağının reddi ile mümkündür. Bu ise soybağının reddi davası ile sağlanabilir (TMK m. 286). Bunun dışında çocuk ile baba arasında kurulan soybağının ortadan kaldırılması imkânı bulunmamaktadır.
Soybağının reddi davası TMK m. 286’ya göre ancak baba ve çocuk tarafından açılabilir. Baba ve çocuğun dava hakları birbirinden bağımsız haklardır. TMK m. 291/1, belirli şartlarla koca ve çocuk dışındaki kişilere de soybağının reddi davası açma hakkı tanımaktadır. Anılan hüküm çerçevesinde soybağının reddi davası açma hakkı tanınan kocanın altsoyu, anası, babası ve çocuğun gerçek babası olduğunu iddia eden kişi, ancak dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hâllerinde dava açabileceklerdir. Sonuç olarak, koca dava açma süresi içinde dava açmamış ise, sürenin sona ermesinden sonra kocanın ölümü, gaipliğine karar verilmesi veya sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi belirtilen kişilerin soybağının reddi davası açma hakkına sahip olmaları sonucunu doğurmaz (Dural/Öğüz/Gümüş, s. 256-257).
Somut uyuşmazlıkta, dava açma hakkı tanınan koca 14.2.2015 tarihinde vefat etmiş olup, bu davayı kocanın sağ kalan eşi açmıştır. TMK m. 291’de açıkça düzenlendiği üzere koca öldüğüne göre bu davayı ancak kocanın altsoyu, anası, babası ve çocuğun gerçek babası olduğunu iddia eden kişi açabilecektir. Sağ kalan eşin soybağının reddi davası açma hakkı bulunmadığından bu davada aktif dava ehliyeti de bulunmamaktadır(HMK m. 114/1). Bu husus gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 05.04.2022 (Salı)