Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10637 E. 2023/1858 K. 13.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10637
KARAR NO : 2023/1858
KARAR TARİHİ : 13.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/234 E., 2022/1979 K.
DAVA TARİHİ : 26.11.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/720 E., 2020/454 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkek tarafından açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kadının,erkeğe fiziksel şiddette bulunmak, birden fazla intihara teşebbüs etmek, aile sırlarını ifşa etmek, yatağı ayırmak, sürekli küfür ve hakaret etmek ve müvekkilinin ailesi ile görüşmesine engel olmak vakıalarını ileri sürerek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ailesi ile görüşmesine izin vermemek, müvekkilinin evden ayrılmasını istemek, davacının ailesinin evliliğe müdahalesi, küfür ve hakaret etmek ile müşterek konutu terk vakıalarını ileri sürerek erkeğin boşanma ve fer’îlerine ilişkin taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı kadının erkeğe karşı fiziksel şiddette bulunduğu, eşe karşı basit yaralama suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kadının bir kaç defa intihara kalkıştığından dolayı tam kusurlu olduğu, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk 2019 doğumlu … …’nin velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 300,00 TL tedbir- iştirak nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, erkek yararına kadının eylemlerinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğundan 3.500,00 TL manevî tazminata, kadın için yargılama safhasında verilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, davalı kadının yoksulluk nafakası ile boşanmanın eki niteliğindeki maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının duyuma dayandığını, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile hükmün tamamına yönelik olarak süresinde istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının duyuma dayandığını, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile hükmün tamamına yönelik olarak süresinde temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü ile erkek lehine hükmedilen manevî tazminatın şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarları, kadının kusurlu davranışlarının ispatlanıp ispatlanmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, kadın lehine yoksulluk nafakası ve tazminatlara hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.