Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10614 E. 2023/5599 K. 23.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10614
KARAR NO : 2023/5599
KARAR TARİHİ : 23.11.2023

MAHKEMESİ: … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/48 E., 2022/783 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: … 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/873 E., 2021/1466 K.

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının ailesi tarafından düğünde takılan 7 tane 30 gram 22 ayar altın bilezik, 2 tane 22 ayar altın yüzük, 1 çift 22 ayar altın küpe ve 1,5 metre 22 ayar altın zincir ile bu zincirin ortasına takılan “maşallah” olarak adlandırılan 25 gram 22 ayar altın takıyı düğün bittiğinde davalı tarafından daha sonra kendisine verileceği söylenerek davacıdan alınarak davalının ailesine verildiğini ve davacının altınlarını bir daha alamadığını, ayrıca davalının, düğünde takılan sayı ve miktarını bilmediğimiz takı ve paraları da düğün bitiminde diğer altınlarla birlikte bir poşete koyduğunu ve kendi ailesine verdiğini, bu nedenle davacıya ait olan ziynet eşyalarının da davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiğini iddia ederek, ziynet eşyalarının aynen, mümkün değilse fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL bedelin davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının son derece vahim olduğunu, bu iddianın ispata yarar bir niteliği de olmadığını, davacının asli kusurlu olup evi terk gerekçesinin keyfi olduğunu, altınlarını da almış olan davacının ziynet eşyası talebi de yersiz olduğunu, hatta davacının ailesi ortak ikamete girerek ev eşyaların çaldığını, eve hırsız girdiğini sanan davalı …’in polise ihbarı sonrası yapılan incelemede eşyaların davacının ailesinin çaldığını anladığını, davacı … ve aile bu evliliğinin yürümesini istemediğini, bu nedenle asli kusurun davacıda olduğu beyanla davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda davacı kadının ziynetlerin davalının ailesi tarafından alındığını ispat yükü altında olduğunu, dinlenen davacı tanıklarının ziynetleri akıbeti hakkında görgüye dayalı bilgisi olmadığı, duyuma dayalı tanık ifadelerine ise itibar edilmediği, davacının ziynete ilişkin iddiasını ispat edecek başkaca bir delili de bulunmadığından ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; sunulan görüntü ve kayıtlar incelendiğinde müvekkilin takılarının açık şekilde göründüğünü, tanık beyanlarının da iddialarını destekler nitelikte olduğunu, tanıkların açıkça müvekkilin eve gelince ziynet eşyalarının üstünde veya yanında olmadığını açıkça belirtildiğini, bu hususlardan bile ziynet eşyaların müvekkilden alındığı sonucu rahatlıkla ortaya çıktığı, ziynet alacağı talebinin kabulü gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadın vekilinin, dava dilekçesinde, düğünde müvekkiline takılan altınları davalı koca tarafından sonra iade edilmek üzere alındığını ileri sürerek ziynet eşyalarının aynen iadesini, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedeline hükmedilmesini, davalı ise; ziynet eşyalarının, kadının uhdesinde olduğunu davanın reddi gerektiğini savunmuş, iddianın ileri sürülüş şekline göre; ispat külfetinin davacı kadın üzerinde olduğu, ispat külfeti üzerinde olan davacı kadın tanık beyanları ile ziynetlerin davalı tarafından alındığını ispat edemediği, yemin deliline de dayanmadığı, bu durumda davacı tarafından ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla reddedilen davası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasının kabulü için gereken yasal şartlarının oluşup oluşmadığı, kadının iddiasının ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı, 194 üncü (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 6 ncı maddesi,220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden …’ye yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.