Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10557 E. 2023/1474 K. 30.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10557
KARAR NO : 2023/1474
KARAR TARİHİ : 30.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/658 E., 2022/1371 K.
YARGILAMANIN İADESİNİ
TALEP EDEN DAVACI
(asıl davada davalı) : … vekili Av. …
DAVALI (asıl davada davacı) : … vekili Av. …
DAVA TARİHİ : 24.07.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Batı 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/173 E., 2020/448 K.

Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın talep eden erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı talep eden erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Yargılamanın iadesini talep eden erkek vekili talep dilekçesinde özetle; tarafların … Batı 1. Aile Mahkemesi’nin 28.12.2017 gün ve 2017/651 Esas, 2017/1219 Karar sayılı kararı ile boşandığını, hükmün 07.03.2018 tarihinde kesinleştiğini, davalının … Batı 6. Aile Mahkemesi’nin 2020/194 Esas sayılı dosyasında nafaka arttırım davası açtığını, davada müvekkilinin arandığını, iki çocuğu olup olmadığının sorulması üzerine yaptığı araştırmada davalının boşanma aşamasında iken zina yaptığını ve dünyaya gelen …’yu müvekkili nüfusuna kaydını yaptırdığını, …’in 01.03.2017-01.04.2017 tarihlerinde ana rahmine düştüğünün anlaşıldığını, müvekkilinin … Batı 5. Aile Mahkemesi’nin 2020/222 Esas sayılı dosyasında soybağının reddi davası açtığını, davalının boşanma davası devam ettiği sırada başka bir şahıstan çocuk sahibi olduğunu itiraf ettiğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 375 inci maddesinin (ç) bendi gereğince kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş bir belge bulunması, lehine karar verilen tarafın hileli davranışta bulunmuş olması, kesinleşmeden sonra ikinci davada öncekine aykırı hüküm verilmiş olması sebeplerinin yargılamanın yenilenmesi sebebi sayıldığını belirterek yargılamanın iadesine, davalı kadının evlilik birliği içinde başka birisi ile birlikte olduğu ve çocuk doğurduğu dikkate alınarak lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın kaldırılmasına, kesinleşen davadaki istemlerin kabülüne, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevî tazminata, 100,00 TL maddî tazminata hükmedilmesini, yargılamanın yenilenmesi talebi kabul edilmeyecek ise dava dilekçelerinin başka bir esasa kaydının yapılarak davalı kadının evlilik birliği içinde başka birisi ile birlikte olduğu ve çocuk doğurduğu dikkate alınarak lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın kaldırılmasına, kesinleşen davadaki istemlerin kabülüne, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevî tazminata, 100,00 TL maddî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı kadın vekili, cevap dilekçesinde özetle; Mahkemenin 2014/735 Esas sayılı dosyasında müvekkili ile davacının boşanmalarına, nafaka ve maddî manevî tazminata hükmedildiğini, taraflarınca nafaka ve maddî manevî tazminat yönünden temyiz edildiğini, dosyanın Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’ne gönderildiğini, boşanma yönünden kararın 05.01.2016 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin kimlik değişikliği yaparak kızlık soyadını kullanmaya başladığını, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 06.07.2017 tarih, 2016/3110 Esas, 2017/8555 Karar sayılı kararı ile boşanma hükmünün tarafların kararda nüfus bilgilerine yer verilmediği gerekçesiyle bozulduğunu, bozma üzerine kesinleşme kararının da hükümsüz kaldığını, bozma üzerine Mahkemenin 2017/651 Esas sayısına kaydı yapılarak boşanma hükmünün yeniden düzenlendiğini, aynı şekilde hüküm kurulduğunu, 05.01.2016-06.07.2017 boşanma hükmünün geçerli olduğu dönemde müvekkilinin nişanlı olduğu kişi ile birlikteliğinden olma küçük … Ravza’nın 27.12.2017 tarihinde dünyaya geldiğini, bu süreçte nüfus müdürlüğü tarafından kesinleşmenin kaldırılması sebebiyle davacı ile evliymiş ve çocuğun evlilik birlikteliği içinde doğmuş gibi davacı üzerine kaydının yapıldığını, gebeliğin başlangıcının kesinleme tarihi ile Yargıtay bozma ilamı tarihleri arasında gerçekleştiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılamanın iadesi talebine dayanak yapılan sebebin 6100 sayılı Kanun’un 375 inci maddesinde sayılan sebeplerden hiç birisine uymadığı, 6100 sayılı Kanun’un 375 inci maddesinin (ç) bendinde belirtilen kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş yeni bir belge bulunmadığı, lehine karar verilen davalı kadının hileli davranışta bulunduğunun ileri sürülemeyeceği, önceki hükme aykırı verilmiş başka bir hüküm bulunmadığı, yargılamanın yenilenmesi sebebi bulunmadığı anlaşıldığından yargılamanın iadesi talebinin reddine, davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde yargılamanın iadesi talebi Mahkemece kabul edilmez ise yeniden yargılama yapılmasını talep etmiş ise de; talep sonucunun yine yargılamanın iadesi kapsamında aynı olduğu, davacı vekilinin taleplerini terditli sunmuş gibi görünse de taleplerin aynı olduğu, dosya kapsamından 6100 sayılı Kanunu’nun 375 inci maddesinde düzenlenen yargılamanın iadesi sebeplerinden hiçbirinin bulunmadığı ve kıyas yoluyla genişletilemeyeceğinden davacı vekilinin yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde yargılamanın iadesini talep eden davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Yargılamanın iadesini talep eden davacı erkek vekili; taleplerinin terditli dava olduğunu, yargılamanın iadesinin kabul edilmemesi halinde davanın müstakil yeni bir dava olarak görülerek yargılama yapılması ve talepleri gibi yeni bir karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf tabinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davacı tarafın istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Yargılamanın iadesini talep eden davacı erkek vekili ; yargılanmanın iadesi talebinin reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yargılanmanın iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 375 inci, 369 uncu, 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup yargılamanın iadesini talep eden davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.