Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10524 E. 2023/1496 K. 30.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10524
KARAR NO : 2023/1496
KARAR TARİHİ : 30.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1144 E., 2022/1412 K.
DAVACI- DAVALI : … vekili Av. …
DAVALI- DAVACI : … vekili Av. …
DAVA TARİHİ : 07.02.2017
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/99 E., 2022/170 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir. Kararın erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile eksik inceleme nedeni ile İlk Derece Mahkeme kararının istinaf edilen yönünden kaldırılmasına, yeniden hüküm verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince kesinleşen yönlerde yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, kadın lehine maddî ve manevî tazminat ile kadın lehine tedbir nafakasına karar verilmiştir.

Kararın davalı- karşı davacı erkek vekilince kusur belirlemesi kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatlar yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin her gün at yarışı oynadığını, bununla ilgili olarak tarafların bir çok kez kavga ettiğini, bu konu ile ilgili yaşanan bir tartışma sonrası erkeğin müvekkilini eve bıraktığını, müvekkilinin erkeği telefon ile arayarak, artık bıktığını, konuşup anlaşarak yollarını ayırmak istediğini ifade ettiğini, erkeğin ise “Ben seninle anlaşmam, eve gelip seni geberteceğim, o evden defol git, şerefsiz, senin ananı sinkaf ederim.” diyerek tehdit ve hakaret ettiğini evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili için aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ilk evliliğinden olan çocuklarının tarafların müşterek konutuna geldiğinde çocuklara olan tutum ve davranışlarının değiştiğini, davacı-karşı davalının çocuklara karşı şiddet eğiliminin baş gösterdiğini, müvekkilinin çocuklarının eve gelmesi ile birlikte tartışmaların dozunu arttırdığını, müvekkilinin çocuklarına hakaret ettiğini, davacı- karşı davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumluluklarına yerine getirmedi bu nedenlerle asıl davanın reddine,karşı davanın kabulüyle, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A.İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin kumar alışkanlığı bulunduğu, kumar oynayarak aile ekonomisini zora soktuğu, kumar alışkanlığı nedeniyle taraflar arasında tartışmalar yaşandığı, davalı- karşı davacı erkeğin eşine hakaret ve tehdit içeren söz ve davranışlarda bulunduğu, kadını müşterek konuttan kovduğu, sosyal paylaşım ortamında eşini ve ailesini küçük düşürücü paylaşımlarda bulunduğu, kadının ise davalı- karşı davacı erkeğin ilk eşinden olan çocuklarını müşterek konuta kabul etmediği, erkeğin çocukları ile kişisel ilişki günlerinde annesinin evinde görüşebildiği, kadının eşinin çocukları için ödediği iştirak nafakasından dolayı sorun yarattığı, erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca uyarınca boşanmalarına, davacı-karşı davalı kadın için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 150,00 TL tedbir nafakası takdirine, tedbir nafakasının davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı-karşı davalı kadının çalıştığı ve geliri bulunduğundan yoksulluk nafakası talebinin reddine, 10.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı-karşı davacı yanın tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesi Gönderme Kararı
1.Davalı-davacı vekili; eksik inceleme sonucunda müvekkilinin gösterdiği tanıklarının tümünün dinlenmediği, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile davacı-karşı davalı kadın lehine takdir edilen tedbir nafakası ve kadın lehine hükmedilen maddî-manevî tazminat yönünden süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 27.01.2021 tarih 2018/2389 Esas, 2021/118 Karar sayılı kararı ile davalı-karşı davacının istinaf dilekçesinde açıkça sebep ve gerekçe göstererek belirttiği istinaf sebeplerine göre; her iki boşanma davasının kabulü ile kurulan boşanma hükmü, yargılama gideri, vekâlet ücreti, kadının yoksulluk nafakası talebinin, erkeğin tazminat taleplerinin reddine ilişkin hükümlerin istinaf kapsamı dışında kalarak kesinleştiğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının kesinleşen yönler hariç olmak üzere eksik inceleme nedeniyle istinaf konusu edilen yönlerden kaldırılarak hüküm kurulmak üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmü boşanma, yargılama gideri vekâlet ücreti, yoksulluk nafakası, davalı-karşı davacının tazminat taleplerinin reddine ilişkin hüküm yönünden kesinleşmiş bulunduğundan bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında; kumar oynayan evlilik birliğinin ekonomik sorumluluklarını yerine getirmeyen, eşine hakaret edip tehdit eden, eşi ve ailesi hakkında küçük düşürücü paylaşımlarda bulunan ve eşini müşterek haneden kovan davalı- karşı davacı erkeğin ağır kusurlu, eşinin çocuklarını müşterek konuta almayan, eşinin ödediği iştirak nafakası ile ilgili tartışma yaratan davacı- karşı davalı kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile 10.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalı- karşı davacıdan alınarak, davacı- karşı davalı kadına ödenmesine, fazlaya ilişki talebin reddine, tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı- karşı davacı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı- karşı davacı vekili; kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile davacı-karşı davalı kadın lehine takdir edilen tedbir nafakası ve kadın lehine hükmedilen maddî- manevî tazminat yönünden süresinde istinaf yoluna başvurmuştur.

C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.10.2022 tarihli ve 2022/1144 Esas, 2022/1412 Karar sayılı kararıyla; usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalı- karşı davacı vekilinin istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı vekili; kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile davacı-karşı davalı kadın lehine takdir edilen tedbir nafakası ve kadın lehine hükmedilen maddî- manevî tazminat yönünden süresinde temyiz yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.