Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10494 E. 2023/1120 K. 16.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10494
KARAR NO : 2023/1120
KARAR TARİHİ : 16.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/157 E., 2022/1954 K.
DAVACI-DAVALI : … vekili Av. …
DAVALI-DAVACI : …
DAVA TARİHİ : 27.07.2018 – 22.06.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/659 E., 2019/709 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve birleşen nafaka davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine, kadının nafaka davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı erkek vekili tarafından her iki davaya yönelik temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz.

Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen nafaka alacağının toplam miktarı 6.000,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.094,06 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı-davalı erkeğin birleşen nafaka davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Davacı-davalı erkek vekilinin boşanma davasına yönelik temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2002 yılında evlendiklerini, müşterek bir çocuklarının bulunduğunu, davacının evlilikte sorumlulukları yerine getirdiğini, ancak davalının olumsuz tavırlarından kaynaklı sorunlar yaşadıklarını, küçük nedenlerden dolayı tartışma yaşadıklarını, davalı ile 8 yıldır ayrı yaşadıklarını, davalının bu tutumundan dolayı davacının 2 yıldır başka bir kadınla yaşadığını ve bu kadında bir çocuk sahibi olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, çocuğun velâyetinin davacı babaya verilerek, çocuk yararına aylık 300,00 TL nafaka bağlanmasını talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı -davacı kadın cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle;… 3 Aile Mahkemesinin 25.12.2018 tarih, 2018/523-1164 E.K.sayılı ilamı ile, davacı … tarafından, davalı … aleyhine açılan tedbir (önlem) nafakası davası açtığı dava dilekçesinde davalı ile 8 yıldır ayrı yaşadıklarını, üzerine kuma getirdiğini, oğlu ve kendisinin babasının evinde yaşadıklarını ve davalının maddî ve manevî destek olmadığını, davalının sürekli arayarak kendisine boşanma konusunda baskı yaptığını, kendisi için 800,00 TL müşterek çocuk için ise 1000 TL tedbir nafakası bağlanmasını talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı-davalı erkek tarafından asıl dava ile açılan boşanma davasının reddine, kadın tarafından birleşen dava ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 197 nci maddesi uyarınca açılan tedbir nafakası davasının kısmen kabulü ile dava tarihi olan 22.06.2018 tarihinden itibaren kadın için aylık 300,00 TL, müşterek çocuk için aylık 200,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, erkek tarafından açılan boşanma davasında erkek tarafından yapılan yargılama giderinin erkek üzerine bırakılmasına, birleşen davada kadın tarafından yapılan yargılama harç ve giderinin erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı -davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili, boşanma davasının reddinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, açılan boşanma davasının delillerle ispat edildiği, tarafların fiilen 8 yıldır ayrı yaşadığı, kadın aleyhine ileri sürülen iddia vakıaların ispat edildiği belirtilerek, erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulüne, kadın tarafından açılan nafaka davasının reddine karar verilmesi yönünden süresinde istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı-davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili, boşanma davasının reddinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, açılan boşanma davasının delillerle ispat edildiği, tarafların fiilen 8 yıldır ayrı yaşadığı, kadın aleyhine ileri sürülen iddia vakıaların ispat edildiği belirtilerek, erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulüne, kadın tarafından açılan nafaka davasının reddine karar verilmesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadının nafaka davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, nafakaların miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 166ıncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 197 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkek vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı-davalı erkek vekilinin birleşen nafaka davasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.