YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10460
KARAR NO : 2023/992
KARAR TARİHİ : 14.03.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda her iki davanın da reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2004 yılında evlendiklerini, ortak 2 çocuklarının bulunduğunu, davalının fiziksel ve psikolojik şiddetine maruz kaldığını, evlendikleri günden beri erkeğin kendisine karşı özensiz davrandığını, hor gördüğünü ve aşağıladığını, dövdüğünü, kayınvalidesine dövdürdüğünü ve hakaret etmesine de göz yumduğunu, kadınlık gururunu hiçe saydığını, çamaşır asarken kendisini aşağıya itmekle tehdit ettiğini, görevi sebebiyle ikinci silahını aldığını ve ölümle tehdit ettiğini, şuan çalışmadığını ancak evlilik birliği boyunca çeşitli işler yaparak evine destek olduğunu ileri sürerek davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar için aylık ayrı ayrı 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kendisi lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve birleşen/karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediklerini, davacı ile 6 … beri karı koca ilişkisi olmadığını, kendisinin polis memuru olduğunu ve görevi gereği silah taşıdığını ve silah taşımanın sorumluğunu ve bilincini bilen biri olduğunu, davacının 2 yıllık ilahiyat fakültesinden 4 yıllık fakülteye geçiş yaptığını ve bu dönemde ders çalışmak için aile içindeki görev ve sorumluluklarını yerine getirmediğini ve kendileriyle ilgilenmediğini, evlendikleri günden beri maaşını evine harcadığını ve evin tüm geçiminin kendisi üzerinde olduğunu, kadının uzun zamandır sebepsiz yere yataklarını ayırdığını ve cinsel görevlerini haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmediğini, çocuklara pek iyi davranmadığını ve hatta çocukları kendisine karşı doldurduğunu, kayınvalidesinin etkisinde kaldığını belirterek asıl davanın reddi ile kinde davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, lehine 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, ortak çocuklarının velâyetlerinin babaya verilmesine ve ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 250,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tanıkların soyut ve zaman kavramından bağımsız ispata elverişli olmayan nitelikte beyanda bulunduğunu, kadın tarafından ibraz edilen CD’nin elde edinim yolunun belli olmadığını, zamanını ve CD ‘deki seslerin davanın taraflarına ait olup olmadığının kesin olarak anlaşılmadığını, geçimsizliği ispatlar başkaca delil bildirilmediğini belirterek, ispatlanamayan asıl ve karşı davanın reddine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- karşı davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; evliliği sona erdiren olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu, kendisine hakaret ettiğini, aşağıladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, eş ve çocuğa şiddet uyguladığını, iddialarını tanık beyanları ve CD çözümlemesi ile ispatlandığını, Mahkemece hatalı ve eksik inceleme ile karar verildiğini, belirterek kadının kendi davasının reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadın tarafından sunulan CD’de taraflar ve çocuklara ait ses kayıtlarının olduğunu, ses kayıtlarının kadın tarafından ailesinin isteği ile alındığını, ses kayıtlarının hukuka aykırı delil niteliğinde olduğunu, dinlenen tanıkların tarafların iddialarını ispatlayacak nitelikte somut beyanlarının olmadığını, bir kısım tanık beyanlarındaki anlatımlarda hem olayların ne zaman olduğunun belli olmadığını hem de tarafların bu olaylardan sonra ortak karar alarak çocuklarını …’de okutmaya karar verdiklerini ve birlikte …’ye gelerek ev tutup yerleştiklerini, dolayısıyla kadının bu olayları affetmiş sayılacağını belirterek, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davacı-karşı davalı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, evliliği sona erdiren olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu, kendisine hakaret ettiğini, aşağıladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, eş ve çocuğa şiddet uyguladığını, mahkemece hatalı ve eksik inceleme ile karar verildiğini, evlilikte erkeğin ağır kusurlu olduğunu, sürekli olarak yatakları ayırdığını, iddialarını tanık beyanları ve CD çözümlemesi ile ispatlandığını belirterek kadının kendi davasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı ve kadının davasının kabulünü gerektirir şartların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun’un 189 uncu, 190 ıncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.