Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10448 E. 2023/1891 K. 25.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10448
KARAR NO : 2023/1891
KARAR TARİHİ : 25.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın vekili, davalının banka hesaplarında tarafların evlilik birliği içinde yaptıkları birikimlerden kaynaklı paralar bulunduğunu, ayrıca bu birikimler ile davalının Şereflikoçhisar ilçesinde adına kayıtlı taşınmazlar bulunmasının muhtemel olduğunu belirterek davalının İş Bankası hesabında bulunan 400.000,00 TL’nin yarısı 200.000,00 TL’nin ve diğer banka hesaplarındaki paraların yarısının davalıdan tahsilini, davalı adına Şereflikoçhisar ilçesinde kayıtlı olması muhtemel taşınmazların ½ payının müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiş; davacı vekili 22.01.2010 tarihli yargılama oturumunda taşınmazların ½ payına ilişkin taleplerini … terk ettiklerini beyan etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek, davacının herhangi bir katkısı olmadığını, kendi kazancı ile yaptığı birikimler olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 22.09.2010 tarihli ve 2009/984 Esas ve 2010/1195 Karar sayılı kararı ile, banka hesabındaki paranın 2002 yılında sonra yatırıldığı gerekçesiyle davanın kabulüyle 200.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 03.02.2020 tarihli ve 2020/5 Esas, 2020/825 Karar sayılı ilamı ile, yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı, boşanma dava tarihinde ve öncesinde banka hesabında para bulunup bulunmadığının, mevcut para var ise ne zaman hesaba yatırıldığının araştırılması gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, boşanma dava tarihinde banka hesabında bulunan paranın davalının kişisel malı olduğu ispatlanamadığı, boşanma dava tarihinde hesapta bulunan paranın edinilmiş mal olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle 107.750,00 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili, ilk kararda hükmedilen alacağın icrai haciz işlemi ile ödendiğini, takip başlatıldıktan sonra davalı ile müvekkilinin anlaşma yoluna gittiğini, taraflar yurtdışında yaşadıkları için davalının kızına vekâlet vererek kararı tebliğ alacağını ve temyiz etmeyeceklerini taahhüt ettiğini, bunun karşılığında müvekkilinin de 100.000,00 TL’yi davalıya iade ettiğini, protokolün geçerli olduğunu, yapılan sulhün dikkate alınmadığını, davalının kötüniyetli olduğunu, bozma ilamının hatalı olduğunu, protokol gereği müvekkilinin edimini ifa edip davalının etmeyerek kendi lehine durum yaratmasının korunamayacağını ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ispat, usulî kazanılmış hak, mahsup noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 40 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı, özellikle 2004 sayılı Kanun’un 40 ıncı maddesi uyarınca ödenen miktarın iadesinin mümkün olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.