YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10393
KARAR NO : 2023/952
KARAR TARİHİ : 09.03.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi davalı asıla 11.03.2022 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı kadın vekili 14.03.2022 tarihli dilekçesi ile cevap verme süresinin uzatılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince aynı tarihli ara karar ile davalı vekilinin talebi yerinde görülerek dava dilekçesine cevap verme süresinin iki hafta süreyle uzatılmasına, ara kararın taraflara tebliğine karar verilmiş, ara karar taraf vekillerine 20.03.2022 tarihinde usulünce tebliğ edilmiştir. Davalı kadın vekili tarafından dosyaya henüz cevap dilekçesi sunulmadan, cevap süresi içerisinde davacı erkek vekili 24.03.2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat etmiş, Mahkemece 25.03.2022 tarihinde dosya üzerinden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi nedeni ile davalı kadın vekili tarafından cevap dilekçesi sunulamamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların nüfus aile kaydının UYAP sisteminden çıkartılarak tetkik edildiği, davacı tarafın davasından feragat ettiği, feragatin karşı tarafın kabulüne bağlı bulunmadığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’nun (6100 sayılı Kanun) 307 nci maddesi uyarınca davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerektiği belirtilerek, davanın feragat nedeniyle reddine, harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı erkeğin davasının feragat beyanı üzerine reddine karar verilmesi yerinde ise de karşı dava hakları mevcut iken henüz cevap süresi dolmadan İlk Derece Mahkemesince belirtilen şekilde dosya üzerinden karar verilmesinin müvekkilinin hak kaybına neden olduğunu, kararın müvekkili lehine kaldırılması gerektiğini beyanla, İlk Derece Mahkemesince davaya cevap verme sürelerinin dolması beklenmeden karşı dava açma hakları engellenmek suretiyle dosya üzerinden karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kanun hükmü gereği feragat iradesinin mahkemeye ulaştığı anda kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğuracağı, somut olayda davalı tarafın dosyada sadece cevap dilekçesi verme süresi yönünde süre uzatım talep dilekçesinin yer aldığı, her ne kadar davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde, karşı dava açma haklarının olduğunu, bu nedenle cevap süresinin bitmesinin beklenmesinin gerektiğini, aksi takdirde müvekkilinin hak kaybına uğrayacağını iddia etmiş ise de; davacı tarafın feragat iradesinin mahkemeye ulaştığı anda feragatin kesin hüküm sonuçlarını doğuracağından bu feragat iradesinin ulaştığı andan sonra karşı dava adı altında bir dava açılmış olsa bile bunun karşı dava değil müstakil dava niteliğinde olacağı ve mahkemece tefrik edilerek değerlendirme yapılacağı (Yargıtay 2.H.D., 27.12.2011 tarih, 2010/23394 E., 2011/23652 K.sayılı ilamı), kaldı ki davalı tarafın dava açma ve talepte bulunma hakkının sadece karşı dava ile sınırlı da olmadığı, feragat iradesinin mahkemeye ulaşması öncesinde davalı tarafın dava tarihinden itibaren hükümlerini doğurabilecek herhangi bir talebi ve böylesi bir talebinin olduğuna ilişkin somut istinaf sebebinin de bulunmadığı, artık kesin hüküm sonuçlarının doğduğu andan sonraki tarihte eldeki dava dosyasında böylesi taleplerde bulunulabilmesinin de mümkün bulunmadığı, belirtilen gerekçe karşısında davalı yanın istinaf başvurusunun yerinde olmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içerisinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata yapılmadığı, yeterli, denetime açık, hükme elverişli, dosya içeriğine uygun gerekçe ile belirtilen şekilde karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyan ve taleplerini tekrarla, İlk Derece Mahkemesince davaya cevap verme sürelerinin dolması beklenmeden karşı dava açma hakları engellenmek suretiyle dosya üzerinden karar verilmesi yönünden temyiz isteğinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan ve feragat nedeniyle reddine karar verilen boşanma davasında İlk Derece Mahkemesince davaya cevap verme süresinin dolması beklenmeden dosya üzerinden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi nedeniyle davalı tarafın hak kaybına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun’un 307 inci, 309 uncu, 311 inci ve 312 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.