Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10349 E. 2023/2205 K. 04.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10349
KARAR NO : 2023/2205
KARAR TARİHİ : 04.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2171 E., 2022/2965 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ordu 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/201 E., 2021/12 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin annesi ile davalının Avusturya Cumhuriyeti Favoriten İlçe Mahkemesinin 04.09.2017 tarihli 14 C 13/17y-9 sayılı kararı ile boşandıklarını ve bu kararın Ordu Aile Mahkemesinin 2019/307 Esas 2019/495 Karar sayılı kararı ile tanınmasına ve tenfizine karar verildiğini, ekte sundukları apostil şerhli ve 24.07.2019 tarihli yeminli tercüme ile Avusturya Cumhuriyeti Favoriten İlçe Mahkemesinin 04.07.2017 tarih ve 14 Pu 26/09 d-3 sayılı kararı ile davalının 01.07.2016 tarihinden davacı çocukların kendi kendilerine bakma ehliyetine sahip olduğu tarihe kadar her bir çocuk için aylık 260 Avro tutarında nafakanın davalı tarafından ödenmesine hükmedildiğini, davalı aleyhine nafaka alacağına ilişkin olarak Türkiye’de icra takibi yapabilmek amacıyla Avusturya Cumhuriyeti Favoriten İlçe Mahkemesinin 04.07.2017 tarih ve 14 Pu 26/09 d-3 sayılı kararının tanınmasına ve tenfizine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yabancı mahkeme kararından işbu tanıma tenfiz davası ile haberdar olduğunu, eski eşi tarafından Türkiye’de yaşadığı bilinmesine rağmen usulsüz tebligat ile bu kararın alınmasının sağlandığını, bu kararın iptali için Avusturya’ya giderek gereken başvuruları yapacağını, savunma hakkının engellenmesi sebebi ile davanın reddine karara verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/201 Esas, 2021/12 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile ilgili yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili hükmün tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 31.12.2021 tarihli ve 2021/2747 Esas, 2021/3787 Karar sayılı kararıyla; tanıma tenfize konu yabancı mahkeme kararında nafaka alacaklısının işbu davayı açan çocuklar değil anne … … olduğu, bu nedenle davacı çocukların davacı sıfatının bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm tesisi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili hükmün tümü yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 25.04.2022 tarih 2022/2104 Esas, 2022/3883 Karar sayılı kararı ile tanıma tenfiz davasına konu yabancı mahkemenin nafaka ilamında çocuklar kendilerine bakma ehliyeti kazanana kadar o andaki yasal vekilleri olan anneleri … …’a çocuk başına aylık 260 Avro tutarında nafaka ödenmesine hükmolunduğu, bu nafakanın çocuklar yararına hükmolunduğu dikkate alındığında davacı ergin çocukların tenfiz istemekte hukuki yararlarının bulunduğu gerekçesi ile işin esasına girilerek tenfiz şartlarının mevcut olup olmadığı araştırılarak sonucu uyarınca bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği … arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşmanın bulunduğu, kamu düzenine açıkça aykırı bir yönünün bulunmadığı, ilâmın, münhasıran Türk mahkemelerinin yetkisine giren bir konuya ilişkin olmadığı, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (5718 sayılı Kanun) yabancı mahkeme kararının tanıması ve tenfizi şartlarının sağlandığı gerekçesi ile davanın kabulü ile Avusturya Cumhuriyeti Vatandaşı, Osman ve Fatma kızı, 15.12.1967 Gölköy doğumlu … … ile Avusturya Cumhuriyeti Vatandaşı, Cevat ve Fatma oğlu, 01.01.1960 Gölköy doğumlu …’ın müşterek çocukları 24.06.1999 doğumlu … ve 06.03.2001 doğumlu …’a NAFAKA ödenmesine ilişkin olarak verilen, Avusturya Cumhuriyeti Favoriten İlçe Mahkemesi’nin 14 Pu 26/09 d-3 sayılı ve 16.11.2016 tarihinde kesinleşen nafaka ilamının tanınması ve tenfizine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hakimin kesin süreye rağmen bir sonraki celse yapılmayan işlemi göz önüne almadığını, davacıların bu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunmadığını, davalı çocuklardan Aylin için ilamsız icra takibi üzerine nafaka bedellerini ödediğini, diğer çocuk için Avusturya’ya giderek borcu yapılandırdığını, davanın kötü niyetle haksız kazanç sağlamak için açıldığını belirterek kararın bozularak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; nafaka alacağına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
5718 sayılı Kanun’un 50 nci, 52 nci, 54 üncü ve 58 … maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 … maddesi, 371 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle yapılan ödemelerin kararın infazı sırasında değerlendirilebileceğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.