Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10346 E. 2023/864 K. 07.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10346
KARAR NO : 2023/864
KARAR TARİHİ : 07.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne tarafların boşlanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, erkek lehine tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk lehine 500,00 TL, kadın lehine 750,00 TL nafakaya, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; kadının davasının reddi ile erkeğin davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, erkek için 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle her iki davanın da kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, çocuk lehine 350,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına, karşılıklı tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakası, tazminat taleplerinin reddi yönünden ve kadının telefon görüşme kayıtlarının getirtilmediğini iddia ederek eksik inceleme nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı kadının telefon dökümlerinin dosyaya celp edilse bile bu dökümlerin tek başına bu vakıayı kanıtlamaya yetmeyeceği, dolayısıyla telefon dökümlerinin dosyaya celp edilmesinin sonuca etkili olmayacağı ve kadının ağır kusurlu olduğundan bahisle erkeğin istinaf başvurusunun kusur belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; gerekçenin düzeltilmesine, erkek lehine tazminat ödenmesine, sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakası, tazminat taleplerinin miktarı, kadının telefon görüşme kayıtlarının getirtilmediği, son celse mazeret dilekçesinin dikkate alınmadan karar verildiği ve eksik inceleme yapıldığı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin süresinde dayandığı delillerde eksik incelemenin gerçekleşip gerçekleşmediği ve hüküm celsesinde erkek vekilinin mazeret dilekçesinin dikkate alınması gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarının yapılan yargılamasında davalı-davacı erkek vekili dayandığı deliller yönünden usulüne uygun verdiği delil dilekçesinde kadının kullandığı bir kısım telefon hatlarına ait görüşme dökümlerinin getirtilmesi talebinde bulunmuş, Mahkemece talebin kabulü ile ilgili GSM operatörlerine müzekkere yazılmıştır. 22.10.2020 tarihinde son dört rakamı 3393 numaraları ile biten hattın 04.09.2016 – 28.11.2019 tarihleri arası görüşme ve mesaj kayıtlarının müzekkere ile istenildiği, yine 14.06.2021 tarihli duruşmada erkek vekilinin sonu 3393 numaraları ile biten hattın görüşme kayıtları için yazılan müzekkereye cevap gelmediğinden bahisle müzekkerenin tekidini talep ettiği, Mahkemece yeniden müzekkere yazılmasına karar verilerek, eksiklik bulunmadığı takdirde bir sonraki celse olan 21.09.2021 tarihli celsede sözlü yargılamaya geçileceğinin taraflara ihtarına karar verildiği görülmüştür. Karar gereği 15.06.2021 tarihinde ilgili operatöre tekiden kadının görüşme ve mesaj kayıtları için müzekkere yazıldığı, erkek vekilinin 20.09.2021 tarihli mazeret dilekçesi ile 21.09.2021 tarihli duruşmaya katılamayacağını bildirdiği ve yeni bir duruşma günü verilmesini talep etmesine karşın Mahkemece 21.09.2021 tarihli son celsede erkek vekilinin mazeret dilekçesi hakkında olumlu-olumsuz karar verilmeksizin yargılamaya devam olunduğu ve tahkikat tamamlanmadığı halde sözlü yargılamaya geçilerek sözlü yargılamanın erkek vekili yokluğunda yapılıp hüküm verildiği anlaşılmıştır. Açıklandığı üzere erkek vekilinin mazeretine ilişkin dilekçesi değerlendirilmeksizin savunma hakkının kısıtlanması sonucu doğuracak şekilde sözlü yargılamayı geçilerek yokluğunda karar verilmiş olmasının ve tekiden getirtilmesine karar verilen telefon kayıtlarına ilişkin müzekkere sonucu beklenmeksizin eksik inceleme neticesinde yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna uygun görülmemiş olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.