Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10330 E. 2023/835 K. 02.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10330
KARAR NO : 2023/835
KARAR TARİHİ : 02.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ergani 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, müvekkili için aylık 900,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası bağlanmasına, 30.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın müvekkiline ödenmesine, ziynet eşyaları ve 3.500,00 TL paranın aynen müvekkiline iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının iddialarının doğru olmadığını savunarak asıl davanın reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, doğacak ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği, tamamen kusurlu olduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığı gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir, aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir, 750,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 10.000,00’er TL maddî ve manevî tazminata, kadının ziynet alacağı davasının reddine,erkeğin karşı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın vekili; tazminatlar ve nafakaların miktarları, kişisel ilişki ve ortak eşyalar hakkında karar verilmemesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, evlilik süresi, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ile kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında kadın eş yararına yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu, kadın ve çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarlarının uygun olduğu, çocukla baba arasında sosyal inceleme raporu doğrultusunda kişisel ilişki kurulmuş olmasının isabetli olduğu, hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, talep sonucundan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, durum böyleyken davacı-karşı davalı kadın tarafından usulünce talep ve dava edilmemiş olmasına rağmen, mahkemece ortak eşyalar hakkında karar verilmediğinden bahisle istinaf itirazında bulunulmasının yersiz olduğu gerekçesi ile diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının ilgili bölümünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı-karşı davalı kadın yararına 20.000,00’er TL maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili, müvekkilinin yaşadıkları karşısında hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile nafaka miktarlarının az olduğunu, kişisel eşyalarını alamadığı için mağdur olduğunu, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulması sonrasında çocuğun vücudunda morluk oluştuğunu, çocuğun istismar edildiğini, çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin yatısız olması gerektiğini Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; nafaka ve tazminatların miktarı, kişisel ilişkinin süresi, eşya davası konusunda karar verilmemiş olması yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili, boşanma kararının kesinleştirilmesi amacıyla İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmediklerini, İlk Derece Mahkemesi kararının onanması gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, nafakaların ve tazminatların miktarı, kişisel ilişki düzenlemesi, kadının eşya alacağı davasının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü 166 ncı, 174 üncü, 175 inci, 182 nci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 inci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.