Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10302 E. 2023/904 K. 09.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10302
KARAR NO : 2023/904
KARAR TARİHİ : 09.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1204 E., 2022/1309 K.
DAVACI-DAVALI : … vekili Av. …
DAVALI-DAVACI : … vekili Av. …
DAVA TARİHİ : 14.11.2019
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1353 E., 2020/978 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı-karşı davalı kadının davasının kabulüne, davalı-karşı davacı erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının kavga çıkarttığını, şiddet uyguladığını, küfür ve hakaretler ettiğini, kilidi değiştirdiğini, tehdit ettiğini, evden kovduğunu, bakire değil dediğini, evin ihtiyaçları için dahi harçlık bırakmadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, lehine yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî tazminata, 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davalı- karşı davacı kadının dava dilekçesindeki iddialarının doğru olmadığını belirterek asıl davanın reddini istemiş, kadının müvekkiline hakaret ettiğini, tartıştığını, eşyalara zarar verdiğini, şiddet uyguladığını, kadının hamileliği sırasında kullandığı psikolojik ilaçların hamileliğe zarar vermesi ihtimali olması nedeniyle çocuğun aldırma veya düşük olması kanaatinde olduklarını, çocuğun aldırıldığından daha sonra davalı tarafından öğrenildiğini, evliliğin üzerine yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirmediğini, aile mahremiyetini başkalarına aktardığını, pek çok konuda kadının annesinin fikrinin alındığını, bekar hayatı yaşama isteği olduğunu iddia ederek, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, davalı lehine 20,000,00 TL manevî tazminata, karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı erkeğin eşine fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığı kusurun davalı-karşı davacı erkekte olduğu, davacı-karşı davalı kadına izafe edilebilecek herhangi bir kusur olgusunun mevcut olmadığı gibi ispatda olmadığı gerekçesi ile asıl davasının kısmen kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen kadın yararına 11.000,00 TL maddî tazminat, aylık 425,00 TL tedbir ve boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden 425,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, maddî tazminatın miktarı ve tazminata faiz işletilmemesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; her iki davada hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davacı-karşı davalı kadın yararına hükmedilen nafakaların ve maddî tazminatın miktarının yetersiz ayrıca tazminata faiz işletilmemesininde hatalı olduğu gerekçesi ile davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası ile maddî tazminatın miktarına ve tazminata faiz işletilmemesine ilişkin istinaf talebinin kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılmasına, davacı – karşı davalı kadın yararına 700,00 TL yoksulluk nafakası, 20.000,00 TL maddî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı – karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, davacı-karşı davalı kadının sair, davalı – karşı davacı erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili ; müvekkilinin kusurunun bulunmadığı, davacı- karşı davalı kadının maddî zararının bulunmadığını, nafakaların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; her iki dava, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, erkeğin davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına maddî tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarının yüksek olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı- karşı davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir. Mahkemece davacı – karşı davalı kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, davalı- karşı davacı erkek, davacı- karşı davalı kadının çalıştığını belirtmiştir. Diş protez teknikeri olduğu belirtilen kadının halen çalışıp çalışmadığı, çalışıyor ise aylık geliri ve bu gelirin kadını yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı ve davalı- karşı davacı erkeğin gelirine denk olup olmadığı araştırılarak kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, yoksulluk nafakası yönünden eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı-karşı davacı erkeğin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

İstek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.