Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10296 E. 2023/902 K. 09.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10296
KARAR NO : 2023/902
KARAR TARİHİ : 09.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulüne, davalı- davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davacı-davalı kadın ve davalı- davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulüne, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın ve davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı -davalı kadın tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.

Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.

Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.

Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Birleşen davaya verdiği cevap dilekçesinde; davanın reddine, lehine 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, yoksulluk nafakasına her 6 ayda bir enflasyon oranında artış uygulanmasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde; asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminatın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 12.11.2020 tarih ve 2016/1200 esas, 2020/655 sayılı kararı ile davacı- davalı kadının davasının kabulüne ve ferilerine, davalı- davacı erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın; hükmedilen nafakalar ile tazminatların miktarı, davalı-davacı erkek vekili; asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 10.11.2021 tarih ve 2021/118 Esas, 2021/2628 sayılı kararı ile davacı-davalının birleşen davaya verdiği cevap dilekçesindeki yoksulluk nafakasının artışına ilişkin talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun kararın esası ve diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin usulden kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı erkeğin eşine ve çocuklarına sürekli fiziksel şiddet uyguladığı, sövdüğü gerekçesi ile asıl davanın kabulüne , tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 1000,00 TL yoksulluk nafakasının davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren nafakaların devam eden yıllarda her yıl ÜFE artış oranında artırılmasına, 25.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacıdan alınarak, davacı-davalıya verilmesine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı -davalı kadın ve davalı- davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın; lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi, nafakalar ve tazminatların miktarları, ihtiyati tedbir yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü ve birleşen davanın reddi yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kusur belirlemesinin doğru olduğu kadının davasının kabulü ile erkeğin davasının reddinde isabetsizlik olmadığı, tazminata hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı ancak maddî ve manevî tazminat miktarının yetersiz olduğu, ayrıca davacı-davalı kadın lehine kabul edilen boşanma davası nedeniyle vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği, kadına, çocuğa hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının verilmesinde isabetsizlik olmadığı gibi miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkeğin tüm, davacı-davalı kadının sair istinaf isteminin esastan reddine, davacı-davalı kadının asıl davada vekâlet ücreti ve tazminatların miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen tazminatlara ilişkin bentlerinin kaldırılmasına, 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacıdan alınarak, davacı-davalıya verilmesine, davacı-davalı kadın lehine asıl davanın kabulü nedeniyle vekâlet ücretine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı kadın; nafakaların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı-davalı kadın yararına hükmedilen nafakaların yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.