Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10273 E. 2023/801 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10273
KARAR NO : 2023/801
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının evliliğin ilk günlerinden itibaren cinsellik dahil olmak üzere müvekkiline hiç ilgi göstermediğini, birlikte zaman geçirmediğini, aynı yatakta yatmak dahi istemediğini, kanepede yatmaya başladığını, müvekkilini sadece evde yemek, çamaşır, ütü gibi işler yapan, maaş kartını kullandığı biri olarak gördüğünü, ev ihtiyaçları ve diğer konularda hiç bir sorumluluk yüklenmediğini, evin ihtiyaçları için para istediğinde benim borçlarım var şimdi olmaz diyerek reddettiğini, ayrıca davalının ilk evliliğinden olan çocuğun müşterek evde kalmaya başladığını, davalının, müvekkiline rapor almasını ve çocuğa bakmasını söylediğini ancak kendisinin sürekli dışarıda yaşamaya devam ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve devamına imkan bulunmamasında davalının kusurlu olduğunu beyanla, tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 20.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının …’ da ikamet ettiğini ve yetkili mahkemenin … mahkemesi olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının iddialarının gerçekleri yansıtmadığını, müvekkilinin bir eş olarak üzerine düşen her şeyi yaptığını, müvekkilinin ortada hiç bir bir sebep yokken böyle bir davanın açılmasına anlam verilemediğini beyanla, öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, esas yönünden de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 20/09/2019 tarihinde evlendikleri, müşterek çocuklarının olmadığı, davalının evinin ve eşinin ihtiyaçlarını maddî manevî karşılamadığı, hakaret ettiği, kadının maaş kartına rızası hilafına aldığı, kredi çekmesi için baskı yapmak suretiyle eşine ekonomik şiddet uyguladığı anlaşılmakla, davalının tam kusurlu olduğu ve evlilik birliğinin devamında bireysel ve toplumsal bir fayda kalmadığı gerekçesi ile açılan boşanma davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un (4721 sayılı Kanun) maddesinin birinci fıkrasına göre tarafların boşanmalarına, davacı kadın lehine 13.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili, … Aile Mahkemesinin yetkili olmadığını, yetki itirazına ilişkin süresinde değerlendirme yapılmadığını, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının maaş kartının elinden alınmadığını, kredi çekilmesi için baskı yapılmadığı gibi bu yönde bir iddia olmadığı halde tanık beyanına göre ekonomik şiddet uygulandığının kabul edildiğini, kadın tarafından ileri sürülen iddiaların ispat edilemediğini, tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığını, müvekkilinin elinden geleni yerine getirdiğini, dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerekçe olarak kabul edildiğini beyanla, mahkemenin yetkisi, boşanma, kusur tespiti, maddî ve manevî tazminat yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; … Aile Mahkemesinde görülen boşanma davasının açıldığı dava tarihindeki davacı kadının yerleşim yeri adresinin incelenmesinde “… Mahallesi, 369 Sokak, Kapı No:1 …” olduğu, 4721 sayılı Kanun’ un 168 inci maddesi uyarınca boşanma davasının taraflardan birinin yerleşim yerinde açılabileceği, kadın tarafından açılan davanın, kadının yerleşim yerinin bağlı bulunduğu … Aile Mahkemesinde açıldığı, bu duruma göre … Aile Mahkemesinin yetkili mahkeme olduğu, İlk Derece Mahkemesince davalı erkeğin yetki itirazının reddine ilişkin ara kararının usul ve yasaya uygun olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun olmadığı, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamanın, belirlenen kusur durumunun, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin karar ve gerekçesinin, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri ve yaşantıları, boşanmaya neden olan olaylarda belirlenen kusur durumu dikkate alındığında, kadın lehine boşanma nedeni ile takdir edilen maddî ve manevî tazminatın yasal şartlarının oluştuğu ve miktarının fazla olmadığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, … Aile Mahkemesinin yetkili olmadığını, yetki itirazına ilişkin süresinde değerlendirme yapılmadığını, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının maaş kartının elinden alınmadığını, kredi çekilmesi için baskı yapılmadığı gibi bu yönde bir iddia olmadığı halde tanık beyanına göre ekonomik şiddet uygulandığının kabul edildiğini, kadın tarafından ileri sürülen iddiaların ispat edilemediğini, tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığını, müvekkilinin elinden geleni yerine getirdiğini, dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerekçe olarak kabul edildiğini beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; mahkemenin yetkisi, boşanma, kusur tespiti, maddî ve manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü, boşanma, kadın yararına hükmedilen tazminatların şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarının fazla olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.