Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10157 E. 2023/544 K. 09.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10157
KARAR NO : 2023/544
KARAR TARİHİ : 09.02.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı karşı davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, dava dilekçesinde özetle; müşterek konuta davete rağmen dönmediğini iddia ederek terk hukuki nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir

II. CEVAP
Davalı cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; ihtarın yasaya uygun olmadığını geçerli olmadığını davacının müvekkilini davet ettiği konutun ortak hayatın devam ettiği konut olmadığını, tarafların uzun zamandır ayrı yaşadıklarını, kendisinin terk edildiğini, davacı erkeğin evlilik birliğinin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmediğini, kişilik haklarının zedelendiğini iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesi, müvekkili lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk, 20.000,00 maddî ve 50.000,00 manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların, terk tarihinden önce …’de oturdukları halde davet edilen ev Elçili köyünde bulunduğu, davalının davet edildiği bu konutun seçiminde davalının onayının alınmadığı, konut hakim müdahalesi yoluyla da belirlenmediği, terk edilen eş diğerini, ortak konuta çağırmakla yükümlü olduğu, ortak hayatın bunu zorunlu kıldığını bu itibarla kanunda gösterilen sürelerin başında davalının kanuni koşullara uygun ortak konuta çağrılmadığından, ihtar geçersiz olmakla asıl davanın reddine, davacı-karşı davalı erkeğin müşterek konutu terk edip köye yerleştiği, evlilik birliğinden kaynaklı görevlerin yerine getirmediği, evi terk eden evlilik birliğinden kaynaklı görevlerini yerine getirmeyen davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı kadının kusursuz olduğu gerekçesi davacı-karşı davalı erkeğin terk hukuki nedeni ile açtığı davasının reddine, davalı-karşı davacı kadının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, kadın lehine 400,00 TL tedbir yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî, 7.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek istinaf dilekçesinde; kusur tespiti, reddedilen asıl dava ve kadının kabul edilen boşanma davası ve ferileri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı kadın, ihtara uyarak ihtarda yazılı adresteki konuta dönmemekte haklı olmakla asıl davanın reddine karar verilmesinde, karşı dava yönünden ise; eşe “eve dön” ihtarı gönderen erkek kadının ihtar tarihine kadar her hangi bir kusurunun olması halinde dahi tüm kusurları affetmiş veya en azından hoş görü ile karşılamış sayılır, ayrıca erkek kadının önceki evliliğinden olan çocuğunun hastalığı nedeniyle kadının çocuğu ile ilgilenmesine de engel olduğu, kadına atfı kabil bir kusur yüklenemeyeceği gerekçesi ile kadının davasının kabulüne karar verilmesi, kadının boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedeleneceği, kişilik haklarına saldırı oluşacağından koşulları oluşmakla, kadın yararına maddî – manevî tazminat verilmesinde ve kadının yoksulluğa düşeceği, sosyal-ekonomik durumu, kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gereğince de kadın yararına yoksullluk nafakası verilmesinde ve miktarlarında isabetsizlik bulunmadığından davacı-karşı davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesini ve dava dilekçesini tekrar ederek, davanın açıldığı tarihte mernis adreslerinin Elçili köyü olduğunu, davalı-karşı davacı kadının evi terk edip müşterek konuttan ayrıldığını, tanık beyanlarının bu durumu desteklediğini, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında hangi delillere üstünlük tanıdığını tartışmadan hukuka aykırı davranarak asıl davanın reddine karar verildiğini, karşı dava yönünden; Mahkemenin kabulüne göre düşünüldüğünde; kayınvalide ve reşit üvey oğlunun yanında yaşamaya zorlanamayacağı, müşterek konutu terk ettiği iddiasında terkin haklı olduğunu, kusurun davalı kadına yüklenmesi gerekirken müvekkiline yüklenmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, maddî ve manevî tazminat şartlarının oluşmadığını, miktarının da fahiş olduğunu beyan ederek talepleri gibi Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin terk nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasında ihtarın samimi olup olmadığı, terk nedenine dayalı boşanma davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi hükümleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi hükümleri.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı karşı davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre; boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesine isteyebilir. Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğe yüklenen ve gerçekleşen “..müşterek evi terk edip köye yerleştiği, evlilik birlikteliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği” şeklindeki kusurlu davranışları davalı-davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte değildir. 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen manevî tazminatın koşulları oluşmamıştır. O halde, davalı-karşı davacı kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen manevî tazminat yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının davacı-karşı davalı kadın lehine hükmedilen manevî tazminat yönünden BOZULMASINA,

3.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

İstek halinde temyiz peşin harcının ilgilisine iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.