Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10055 E. 2023/806 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10055
KARAR NO : 2023/806
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma ve fer’îleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eşinin 2003 yılında yurtdışından emekli olarak birlikte memleketlerine gelip yerleştiklerini, bir süre sonra erkek eşin kendisine sen önden git ben arkadan geleceğim diyerek yurtdışına çocuklarının yanına gönderdiğini, sonrasında müşterek konutta başka bir kadınla gayri meşru evlenip yaşamaya başladığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 60.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadın eşin Türkiye’de yerleşmek istemediğini, tarafların yurt dışında boşandıklarını, kendisinin boşanmış olduğunu sanarak buradaki kuralları bilmediğinden başka bir kadınla yaşamaya başladığını, davacının iddia ve itirazlarında haksız olduğunu belirterek davanın ve taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların yabancı mahkemede boşandıkları, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının Türkiye’de tanınması ve tenfizi için açılan … Aile Mahkemesi’nin 18.07.2017 tarih, 2014/1111 Esas ve 2017/686 Karar sayılı tanıma tenfiz davasında davanın kabulü ile yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanıma ve tenfizine karar verildiği ve bu kararın istinaf incelemesinden geçerek 08.09.2018 tarihinde kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle bu davada konusuz kalan boşanma ve fer’îleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına, kadının davası reddedildiği gerekçesi ile yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, erkek yararına vekâlet ücretine hükmolunmasına karar verilmiştir

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yabancı mahkemede görülen davada kendisine tebligat yapılmadığı, bu kararın anlaşmalı boşanma niteliğinde olmadığı, erkeğin daha önce açılan davasının sadakatsizliği ve tam kusurlu olması nedeni ile reddedildiği, kadının kusurunun bulunmadığının kesinleştiği, kadın için tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat verilmemesinin hatalı olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, reddedilen nafaka ve tazminat talepleri ile aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönlerinden istinaf isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar hakkında yabancı mahkemece verilen boşanma kararının Türkiye’de tanındığını, yurt dışında verilen boşanma kararında erkeğe herhangi bir kusur yüklenmediği gibi, kusur belirlemesi de yapılmadığını, bu nedenle … bu davada da erkeğe herhangi bir kusur yüklenemeyeceğini, kadın yararına tazminata hükmolunmamasının da bu nedenle doğru olduğunu, yurt dışı ilamının tanınması kararının 08.09.2018 tarihinde kesinleştiğini, boşandıklarına ilişkin kararın kesinleşme tarihinin ise 08.09.2014 tarihli olduğu, bu tarihten itibaren tarafların boşanmış sayılacaklarını, … bu davanın ise o tarihten sonra açıldığı dikkate alındığında tarafların boşanma tarihinden sonraki dönemde kadın lehine tedbir nafakası verilmeyeceğini, ancak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 175 inci maddesinin ikinci fıkrasında nafakaya hükmedilebilmesi için nafaka yükümlüsünün kusurunun aranamayacağından kadın lehine yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğu, davacı kadının … bu davayı açmakta haklı olduğu anlaşıldığından davalı lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile davacı kadının kusura, tedbir nafakasına, maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine, yoksulluk nafakasına, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerin yönelik istinaf talebinin ise kabulü ile ilgili bentlerin kaldırılmasına, ilgili bentler yerine geçmek üzere dava tarihinden itibaren davacı kadın yararına aylık 400,00TL yoksulluk nafakasına, kadın tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline, İlk Derece Mahkemesi karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı erkeğin kusurunun daha önce kendisi tarafından açılıp reddedilen boşanma davasında kesinleştiği, yabancı mahkemece kusur belirlenmediğinden işbu davada mutlaka belirlenmesi gerektiğini, yararına tazminat ve tedbir nafakasına hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, vekâlet ücretinin az olduğu ve tarifeye göre asgari tutulmasının doğru olmadığını belirterek; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talebi ve yoksulluk nafakasının miktarı ile vekâlet ücreti miktarı yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince kadının yoksulluk nafakası ve yargılama gideri vekâlet ücretine yönelik taleplerinin kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, yurt dışından 960 euro kazancı olduğunu belirterek; kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ile aleyhine hükmolunan yargılama gideri vekâlet ücreti yönünden temyiz talebinde bulunulmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kadın tarafından açılan ve yargılama sırasında konusuz kalan boşanma davasında kesinleşen ve Türkiye’de tanınmasına karar verilen yabancı Mahkeme kararında taraflara kusur yüklenip yüklenmediği, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmolunması şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının tazminat talebinin reddinin doğru olup olmadığı davacı kadın yararına vekâlet ücretine hükmolunması ve yoksulluk nafakası ile vekâlet ücretinin miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 331 inci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkmesince davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında boşanma ve fer’îleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının davası reddedildiği gerekçesi ile davacı kadın yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, davalı erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmiştir. Kararın davacı kadın tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yabancı mahkeme kararında erkeğe kusur yüklenmemesi ve kusur belirlemesi yapılmaması karşısında İlk Derece Mahkemesince kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olduğu, ancak kusuru bulunmayan kadın yararına yoksulluk nafakasının koşullarının oluştuğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilen davayı açmakta kadının haklı olması sebebi ile lehine yargılama giderlerine ve İlk Derece Mahkemesi karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekâlet ücretine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden yeniden hüküm kurulduğuna göre davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı kadın yararına Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekâlet ücreti takdiri gerekirken, İlk Derece Mahkemesi karar tarihine göre vekâlet ücretine hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmolunan vekâlet ücreti miktarı yönünden BOZULMASINA,

2. Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden …’e yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde Gülsün’e iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.