Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/10047 E. 2023/549 K. 09.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10047
KARAR NO : 2023/549
KARAR TARİHİ : 09.02.2023

MAHKEMESİ: … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap (karşı davaya cevap) dilekçesinde; tarafların yedi ay önce evlendiklerini, ilk iki … sonra kadının evi terk etmeye başladığını, küsüp annesinin evine gitmeyi alışkanlık haline getirdiğini, aile içinde laf taşıdığını, söylenmeyen şeyleri söylenmiş gibi etrafa anlattığını, kadının psikiyatrik ilaçlar kullandığını, çıkan bir tartışmalarda kadının müvekkiline ve ailesine bağırıp çağırarak “…sizden soracağım bunu, iki yüzlüler, şerefsizler, pezevenkler, seni amcama, amcamın oğullarına, abime sorduracağım…” şeklinde tehdit ettiğini, müvekkilinin hastalığı ile ilgilenmediğini aksine alay ettiğini, bardak fırlattığını, büyü, hoca ve muska işleri ile uğraştığını, kadının ailesinin de müvekkilini tehdit edip saldırdıklarını, kadının ailesine engel olmayıp bilakis onları kışkırttığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini ve karşı davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin iddialarının doğru olmadığını, erkeğin akıl hastası olduğunun evlenirken kendisinden saklandığını, evlendikten sonra erkeğin bu durumunu öğrendiğini, erkeğin ve ailesinin kendisine sürekli şiddet uyguladığını, düğünden hemen sonra da erkeğin ve annesinin ziynetlerine el koyduğunu, en son 26.12.2019 tarihinde erkeğin müvekkilini yine darp ettiğini, olaya erkeğin anne ve babasının da dahil olduğunu, müvekkilini tehdit ve hakaretlerle şu anda yaşamakta olduğu annesinin yanına yolladıklarını belirterek asıl davanın reddine karşı davalarının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların haziran ayında düğünlerinin olduğu, erkeğin ekim ayında psikolojik yönden rahatsızlandığı, bayılma ve kaçma tepkisi verdiği, kadının da bu sırada gülerek telefonla mesajlaştığı, bu eylemi erkeğin her bayılması sonrasında yaptığı, hasta olan eşi ile ilgilenmediği, erkeği abisine ve amca oğluna dövdürtmekle tehdit ettiği, son yaşanan olay sonrasında kadının ailesinin, erkeğin annesini öldürmekle tehdit ettikleri, kadının evlilik birliği içinde erkeğe büyü yaparak ve hoca olarak tabir edilen kişilere giderek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, erkeğin ise kadına şiddet uyguladığı, bu nedenle kadının anne evine gittiği, kayınvalidenin ve erkeğin son yaşanan olayda kadına şiddet uyguladıkları, bu hususu kayınvalidenin kollukta alınan ifadesinde kabul ettiği, alınan darp raporu içeriğine göre de erkeğin ve annesinin kadına şiddet uyguladığının sabit olduğu, erkeğin bu şekilde birden fazla kez kadına şiddet uyguladığının mahkemece kabul edildiği, gerçekleşen kusur durumlarına göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu, kadının ev hanımı olduğu ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği belirtilerek her iki davanın kabulüyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, kadın yararına 13.000,00 TL maddî ve 11.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin nafaka ve tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadına yüklenen kusurların İlk Derece Mahkemesi hükmünün kadın tarafından istinaf edilmemesi nedeni ile kesinleştiği, erkeğin kadının kesinleşen kusurları dışında başkaca kusurunu ispat edemediği, erkeğin kadına yönelik fiziksel şiddet eyleminin süreklilik arz etmemesine rağmen erkeğe, kadına süreklilik arz edecek şekilde fiziksel şiddet uyguladığı yönünde kusur yüklenmesinin hatalı olduğu, fiziksel şiddetin sadece son olaya yönelik olarak ispatlandığı, bu durumda boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulünün gerektiği, kadın yararına yoksulluk nafakası koşullarının gerçekleştiği, ancak tarafların evliliklerinin kısa sürmesi, çocuklarının olmaması ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında kadın yararına toplu yoksulluk nafakasına hükmedilmemiş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle; erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kusurun tarafların eşit kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, kadının tazminat taleplerinin eşit kusur nedeniyle reddine, kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren bir defaya mahsus olmak üzere 18.000,00 TL toplu yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, erkeğin sair istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; her ne kadar İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı istinaf yoluna başvurmamışlarsa da karşı tarafın istinaf başvuru dilekçesine verdikleri cevaplarında müvekkiline yüklenen kusurlara açıkça itirazlarını dile getirdiklerini, Bölge Adliye Mahkemesinin, fiziksel şiddetin devamlılık arz etmediği yönündeki tespitinin herhangi bir ispata bağlı olmadan eksik incelemeye dayalı olarak varılan bir sonuç olduğunu, kaldı ki söz konusu şiddet olayının bir kere bile yaşanmış olmasının kabul edilemez olduğunu beyanla, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile lehine hükmedilen yoksulluk nafakasına toplu olarak hükmedilmesi yönünden temyiz isteğinde bulunmuştur.

C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur oranlamasının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasına toplu olarak hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, ve 175 inci ve 176 ncı maddesi hükümleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.