YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10013
KARAR NO : 2023/591
KARAR TARİHİ : 15.02.2023
MAHKEMESİ … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davacı erkek tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; kendisinin davalıya 2010 yılında .Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/302 Esas-2012/280 Karar sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını ve davasının reddedildiğini, bu red kararının kesinleştiği tarihten itibaren 3 yıl geçmesine rağmen davalı taraf ile hiçbir şekilde bir araya gelmediklerini iddia edilerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın … Aile Mahkemesine gönderilmesinin gerektiğini, evlilik birlikteliği süresi içerisinde düzenli bir işinin olmadığı, evin geçimi ile ilgilenmediğini, müşterek çocuklarını ve kendisini mağdur ettiği, bağımsız konut temin etmediğini, ilk günlerinden itibaren gerek kayın validesi gerek kayın pederi tarafından kendisine kötü davranıldığı, tarafların 7 yıldır ayrı yaşadıkları, erkeğin sorumlulukları yerine getirmediğini, düğünde takılan altınlarını davacının aldığını ve iade etmediğini, ev eşyalarını birlikte aldıklarını ve borçlarını birlikte ödediklerini, bu eşyaların aynen olmadığı takdire bedeli ile 20.000,00 TL maddî tazminat ve 20.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 500,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’’nun ( 6100 sayılı Kanun ) 334 üncü ve devamı maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (aile mahkemesi sıfatıyla) 28.08.2018 tarih 2017/425 Esas 2018/298 karar sayılı ilamı ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilerek dosya … Aile Mahkemesine gönderilmiştir.
2…. Aile Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, ailenin geçimini sağlayacak düzenli ve sürekli bir işte çalışmaya gayret göstermediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ancak belirlenen bu kusurların kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velayetin anneye bırakılmasına, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat talebinin reddine, kadının usulüne uygun açılmış ziynet alacağı, eşya alacağı ile mal rejiminin tasfiyesi davası olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın istinaf başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu olduğu için davasının kabulünün hatalı olduğu, tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğu, ziynet ve eşya alacağı hakkında karar verilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürülerek kararın kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge adliye mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kusur belirlemesi, davanın kabulü, tazminat ve nafaka şartlarının kadın yararına oluştuğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince başvurunun bu yönlerden esastan reddine; İlk derece mahkemesince çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak ile kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasının, kadının çalışmıyor olması, kusur durumu ve derecesi, tarafların sosyal ekonomik durumları dikkate alındığında az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanunun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) üncü alt bendi gereğince kısmen kabulü ile hükmün bu kısmının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakası ile çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu olduğu için davasının kabulünün hatalı olduğu, tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğu, ziynet ve eşya alacağı hakkında karar verilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürülerek tümü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü, şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hükmedilen tazminatlar ile nafaka miktarlarının az olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi ile 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.