Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2021/9090 E. 2022/2764 K. 23.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9090
KARAR NO : 2022/2764
KARAR TARİHİ : 23.03.2022

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma – Nafaka

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonundabölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından tazminat miktarları, nafakalar, reddedilen nafaka talepleri, ortak çocuk …’ın velâyeti ve kişisel ilişki süresi yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 23.03.2022 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı … vekili Av. … ve karşı taraf temyiz eden davalı-davacı … ile vekili Av. … geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının tüm, davacı-davalı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-İlk derece mahkemesince, ortak çocuk 27.02.2013 doğumlu …’ın velayeti anneye bırakılmıştır. Dosyanın incelenme tarihi itibarıyla ortak çocuk idrak çağına ulaşmış bulunmaktadır. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun “Üstün yararı” (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. l;TMK m. 339/1, 343/K 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Velayet düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olup re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Bu nedenle ortak çocuk …’ın bizzat ya da istinabe yoluyla eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihinin hakim tarafından kendisinden sorulması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocuğun menfaatine olacağı tespit edilip, sonucuna göre velayet düzenlemesi yapılmak üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2.bentte gösterilen sebeple temyiz edilen bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı-davalı erkeğin iştirak nafakasına ve kişisel ilişki süresine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1.benttte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 3.815,00 TL’nin Tevhide’den alınarak …’e verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Tevhide’ye yükletilmesine peşin alınan harcı mahsubuna ve 292.10 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran …’e geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi.23.03.2022(Çrş.)