Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2021/5400 E. 2022/3471 K. 12.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5400
KARAR NO : 2022/3471
KARAR TARİHİ : 12.04.2022

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle duruşma için belirlenen … günü temyiz eden davalı … ile vekili Av. … geldi. Karşı taraf davacı … ile vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
a- Tasfiyeye konu 131 ada 1 parsel 8 nolu dubleks mesken yönünden;
Mahkemece verilen ilk hükümde tasfiye konusu taşınmazın 3. kişiye satış bedeli esas alınarak belirlenen artık değer katılma alacağına hükmedilmiş, bu hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Bozma sonrası verilen ikinci hükümde ise; taşınmazın 29.09.2019 tarihindeki güncel değeri esas alınarak belirlenen artık değer katılma alacağına hükmedilmiştir. Mahkemece verilen ilk hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmemiş, taşınmazın değeri yönünden davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 3. kişiye satış bedelinin güncel değerinin belirlenerek artık değere katılma alacağının hesaplanması gerekirken, usuli kazanılmış hakka aykırı şekilde taşınmazın güncel değeri dikkate alınarak hesaplanan artık değere katılma alacağına hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

b- … Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi yönünden;
Mahkemece verilen ilk hükümde tasfiye konusu şirketin sadece kar payı yönünden davalının %5 hissesi olduğu kabul edilerek belirlenen artık değer katılma alacağına hükmedilmiş, bu hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Bozma sonrası verilen ikinci hükümde ise; şirketin sermaye artışından kaynaklanan miktar yönünden ve kar payına ilişkin olarak da davalının %90 hissesi olduğu kabul edilerek belirlenen artık değere katılma alacağına hükmedilmiştir. Mahkemece verilen ilk hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmemiş, şirket yönünden sadece kar payı yönünden katılma alacağı hesaplaması ve davalının hisse oranı yönünden davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, şirket yönünden sadece kar payı ve %5 hisse oranı dikkate alınarak artık değer katılma alacağının hesaplanması gerekirken, usuli kazanılmış hakka aykırı şekilde şirketin sermaye artışından kaynaklanan miktar yönünden ve kar payı yönünden de %90 hisse oranına göre hesaplanan artık değere katılma alacağına hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2.a. ve 2.b. bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 3.815 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12.04.2022 (Salı)