YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4698
KARAR NO : 2021/6192
KARAR TARİHİ : 16.09.2021
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında, ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 250 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 8000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiş, hüküm davacı kadın tarafından tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları, davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakalara yönelik istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince, kusur düzeltilerek, davacı kadının intihara teşebbüs ettiği, evlilikten önce çay sezonunda köye gidileceğini ve çay kesme işinin yapılacağını kabul etmiş olmasına rağmen, sonradan bununla ilgili sorun çıkardığı gerekçesiyle, tarafların eşit kusurlu olduğuna, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilerek,kadın yararına yoksulluk nafakası 450 TL yükseltilmiştir.
Bu karar davacı kadın tarafından kusur belirmesi, tazminat taleplerinin reddi ve yoksulluk nafakası miktarına yönelik temyiz edilmiştir.
Dosyadaki hastane kayıtlarına göre davacı kadının, 10.02.2017 tarihinde intihara teşebbüs etmiş olduğu, bu olaydan sonra ortak yaşamın devam ettiği, davanında 19.07.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durum, önceki yaşanan olaylardan dolayı eşlerin birbirlerini affettiklerini veya en azından hoşgörüyle karşıladıklarını gösterir. Affedilen en azından hoşgörü ile karşılanan eylemin kadına kusur olarak yüklenmesi doğru görülmemiştir.
Yine bölge adliye mahkemesince, kadına kusur olarak yüklenilen “evlilikten önce çay sezonunda köye gidileceğini ve çay kesme işinin yapılacağını kabul etmiş olmasına rağmen, sonradan bununla ilgili sorun çıkardığına” yönelik vakıada dosyadaki deliller kapsamında ispatlanmamış olup, kadına kusur olarak yüklenilemez. Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre erkek tam kusurludur. Bu itibarla, tarafların eşit kusurlu olduklarına hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3-Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkek tam kusurludur. Gerçekleşen kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına da saldırı teşkil eder niteliktedir. Davacı kadın yararına TMK m. 174/1-2 koşulları oluşmuştur. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet kuralları gözetilerek kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 16.09.2021 (Prş.)