Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2021/325 E. 2021/1897 K. 03.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/325
KARAR NO : 2021/1897
KARAR TARİHİ : 03.03.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek vasisi tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminat ve nafakalar ile yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanunu’nun 405. maddesi gereği kısıtlanarak kendisine vasi atandığı anlaşılmaktadır. Davacı kadın tarafından akıl hastalığına dayalı (TMK m. 165) olarak açılmış bir dava bulunmamaktadır. Davalı erkeğin hareketleri iradi olmadığından, kusur yüklenemez ve Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı “evlilik birliğinin sarsılması” hukuki sebebine dayanılarak boşanmaya karar verilemez. Kadının davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. Ne var ki, boşanma hükmü temyize gelmediğinden bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.
2-Davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b)Mahkemece, davalı erkek ağır kusurlu kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanunu’nun 405. maddesi gereği kısıtlanarak kendisine vasi atandığı anlaşılmaktadır. Akıl hastası olan davalı erkeğin davranışları iradi olmadığına göre, kusurundan söz edilemez. Bu durumda mahkemece davalı erkeğin ağır kusurlu kabul edilmesi hatalıdır.
c)Akıl hastalığı nedeniyle kendisine vasi atanan davalı erkeğin davranışları iradi olmadığına göre, kusurundan söz edilemeyeceği halde; davalı erkeğin kusurundan bahsedilerek kadın yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m.174/1-2) hükmedilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
d)Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175). Mahkemece davacı kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de; Davacı kadının gelir durumunun tam olarak belirlenmediği anlaşılmaktadır. Davacı kadının engelli maaşı alıp almadığı, engelli maaşı alması halinde tarafların gelir durumunun denk olup olmadığı, elde edilen ve dosya içerisinde bulunan tüm deliler birlikte değerlendirilerek, kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin belirlenmesi ile gerçekleşecek sonucuna göre yoksulluk nafakası istemi hakkında karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b, 2/c ve 2/d bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının ise yukarıda 2/a bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma sebebine göre davalı erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.03.2021 (Çar.)