Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2021/2185 E. 2021/5170 K. 22.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2185
KARAR NO : 2021/5170
KARAR TARİHİ : 22.06.2021

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, velayet ve kişisel ilişki yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 22.06.2021 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı … ile vekili Av. … geldiler, karşı taraf katılma yolu ile temyiz eden davalı-karşı davacı … ile vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davalı-karşı davacı kadının, erkeğin kabul edilen boşanma davasına yönelik katılma yoluyla temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
Katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı-karşı davalı erkek, asıl davanın kabulüne yönelik hükmü temyiz etmediğine göre, bu talep yönünden davalı-karşı davacı kadının katılma yoluyla temyiz hakkı bulunmamaktadır. Bu sebeple davalı-karşı davacı kadının münhasıran asıl davanın kabulüne yönelik katılma yolu ile temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı-karşı davacı kadının diğer, davacı-karşı davalı erkeğin ise tüm temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının tüm, davacı-karşı davalı erkeğin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.
b)Taraflarca karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının reddine, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Hükme karşı davalı-karşı davacı kadın tarafından asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kadının güven sarsıcı davranışlarının sabit olduğu, erkeğin ise kadına karşı sürekli eleştirel yaklaştığı, onu aşağıladığı, uyuşturucu madde kullandığı ve baldızını aşağıladığının sabit olduğu, bu durumda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince her ne kadar, kadının davranışlarının güven sarsıcı nitelikte olduğuna karar verilmişse de dinlenen tanık beyanları ve telefon kayıtları dikkate alındığında kadının davranışlarının sadakatsizlik boyutunda olduğu, erkeğe yüklenen “baldızını aşağıladığı” vakıasının ise ispat edilemediği, ispat edilemeyen vakıaların diğer tarafa kusur olarak yüklenemeyeceği, yine bölge adliye mahkemesi tarafından erkeğe yüklenen “uyuşturucu madde kullandığı” vakıasında ise tanık beyanlarının soyut, zamanı belli olmayan ve sebep ve saiki açıklanamayan inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olup, erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru bulunmamıştır.
c-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı kadın ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışlar aynı zamanda erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Erkek boşanma sonucu eşin maddi desteğinden yoksun kalacaktır. Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2. maddesi koşulları erkek yararına oluşmuştur. Bu durumda tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı, hakkaniyet kuralları gözetilerek davalı erkek yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple davalı-karşı davacı kadının erkeğin kabul edilen boşanma davasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının 2-b ve 2-c bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2-a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 3.050 TL vekalet ücretinin …’dan alınarak …’e verilmesine, aşağıda yazılı harcın…’a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 292.10 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran …’e geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 22.06.2021 (Salı)