YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10234
KARAR NO : 2022/4488
KARAR TARİHİ : 16.05.2022
MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi…. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek ve davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının tüm, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı erkeğin dava konusu 26972 ada 1 parselde kayıtlı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarına gelince,
Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan tasfiyeye konu mala çalışma karşılığı elde edilen gelirlerle (maaş, gündelik, kar payı vb.) katkıda bulunulduğunun ileri sürüldüğü durumlarda; çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça, yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Yargıtay’ın ve Dairemizin devamlılık gösteren uygulamaları da bu yöndedir.
Bu açıklamalar doğrultusunda; öncelikle evlenme tarihinden, malın edinildiği tarihe kadar, eşlerin çalışma sürelerine ve gelirlerine ilişkin belgeler bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilmelidir. Çalışmanın sabit olmasına rağmen, bir kısım döneme ilişkin belgelere ulaşılamaması durumunda, ilgili meslek kuruluşlarından ve/veya bilirkişilerden o döneme ilişkin yaklaşık gelir durumu sorulup öğrenilerek, malın edinildiği tarihe kadar ki eşlerin tüm gelirleri ayrı ayrı belirlenmelidir. Sonra, her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile ayrıca kocanın 743 Sayılı TKM’nin 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama, eşlerin kendi gelirlerinden düşülerek, gerçekleştirebilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı tespit edilmeli, daha sonra her eşin tasarruf miktarının, birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içindeki oranı belirlenmelidir. Her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacağı miktarları hesaplanmalıdır.
Sözü edilen değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülmesi durumunda konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.
Somut olayda, davaya konu 26972 ada 1 parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmazın 100/7633 hissesinin 24.05.2003 tarihinde , 30/7633 hissesinin 02.09.2004 tarihinde gecekondu hak sahipliğine istinaden Belediye’den satın almak suretiyle davalı kadın adına tescil edildiği, taşınmaz üzerinde tek katlı yığma tarzda inşa edilmiş yapının bulunduğu, dosyaya alınan belediye kayıtları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında davaya konu arsa üzerindeki yapının evlilik birliği içinde fakat 01.01.2002 tarihi öncesinde taraflarca inşa edilerek kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelemeyi yapmak hakime aittir. Buna göre, davacı erkeğin arsa üzerindeki yapıya ilişkin talebi katkı payı alacağı istemine ilişkindir. Davacı erkeğin, taşınmaz üzerindeki yapının yapımında fırıncılık yapmak suretiyle çalışarak katkıda bulunduğunu iddia ettiği, dinlenen tanık beyanlarına göre davacı erkeğin 2002 öncesinde çalıştığının anlaşıldığı buna göre Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle davacı erkeğin arsa üzerindeki yapı üzerindeki katkı payı alacağı talebi hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma ile bu yapının davalı kadının kişisel malı olduğu kabul edilerek yapı yönünden alacak hesaplanmaması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının reddi ile bu yönlerden hükmün ONANMASINA, aşagıdaki yazılı harcın Gürcü’ye yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Ahmet’e geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.16.05.2022(Pzt.)