Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2020/6490 E. 2021/913 K. 02.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/6490
KARAR NO : 2021/913
KARAR TARİHİ : 02.02.2021

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Kişisel ilişki düzenlenirken göz önünde bulundurulması gereken temel ilke, “Çocuğun üstün yararı”dır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b). Çocuğun üstün yararı belirlenirken onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Kişisel ilişki düzenlenmesi kamu düzenine ilişkin olup, re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Tarafların davayı kabulü de tek başına hukuki sonuç doğurmaz.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden kişisel ilişki konusunda 18.12.2019 tarihli uzman raporunda “Davalı erkeğin uyuşturucu madde bağımlılığı nedeniyle tedavi görmekte olduğu, müşterek çocuğun içinde bulunduğu gelişim dönemi ve özel durumlar gereği tarafların boşanmaları halinde, müşterek çocuğun yüksek yararı için velayetinin davacı anneye verilmesinin uygun olacağı, müşterek çocuğun şu aşamada gün içerisinde, davalı babası ile de kişisel ilişki kurmasının menfaatine olacağı şeklinde görüş bildirildiği” anlaşılmaktadır. Bu itibarla,tedavi olan erkek eşin durumunun yeniden değerlendirilerek, idrak çağındaki çocuğun kişisel ilişki konusundaki görüşünün de alınarak ve tüm delillerle birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, bu hususta eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle ilgili bölge adliye mahkemesinin kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilemesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.02.02.2021 (Salı)