Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2020/6423 E. 2021/2035 K. 09.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/6423
KARAR NO : 2021/2035
KARAR TARİHİ : 09.03.2021

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
DAVACI-DAVALI : …
DAVALI-DAVACI : …
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 09.03.2021 günü temyiz eden davalı-davacı … vekili Av. Hazal Ateş ile karşı taraf davacı-davalı … vekili Av. Begüm Aybüke Mengenecioğlu geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı-davalı kadın 29.09.2016 tarihinde … 3. Aile Mahkemesi’nin incelediği dosyası ile Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı olarak boşanma davası açmış olup davalı-davacı erkek ise; 04.10.2016 tarihli birleşen dava dilekçesi ile aynı maddeye dayalı boşanma davası açmıştır. İlk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda; davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilerek, davacı-davalı kadın tarafından açılan davanın kabulüne, davalı-davacı erkek tarafından açılan davanın reddine, kadın yararına 5.000 TL. maddi tazminat, kadının manevi tazminat talebinin reddine, kadın yararına aylık 300 TL tedbir nafakası ve aylık 400 TL yoksulluk nafakasına ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı; davacı-davalı kadın tarafından tazminatlar ve nafakalar yönünden, davalı-davacı erkek tarafından her iki dava yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ilk derece mahkemesi kararında davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun belirtildiği, ancak kadına yüklenen kusurlu davranışların nelerden ibaret olduğunun yazılmadığı, bu hâli ile ilk derece mahkemesi kararının eksik gerekçe ile tesis edildiği ve davalı-davacı erkek tarafından nişanda takılan ziynetlerin iadesi talep edildiği, bu konu ile yargılama yapmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği belirtilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, eksiklerin tamamlanmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesi kaldırma kararı doğrultusunda, ilk derece mahkemesince, davalı-davacı erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilerek, davacı-davalı kadın tarafından açılan davanın kabulüne, davalı-davacı erkek tarafından açılan davanın reddine, kadın yararına 5.000 TL maddi tazminat, kadının manevi tazminat talebinin reddine, kadın yararına aylık 300 TL tedbir nafakası ve aylık 400 TL yoksulluk nafakasına ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı; davalı-davacı erkek tarafından her iki dava yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davalı-davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bölge adliye mahkemesinin bu kararı; davalı-davacı erkek tarafından, her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmiştir. Tarafların karşılıklı boşanma davalarına ilişkin yargılama devam ederken, davalı-davacı erkek tarafından … 4.Aile Mahkemesinin incelemekte olduğu 2020/823 esas sayılı dosyası ile Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı olarak boşanma davası açmış ve davasının eldeki dava ile birleştirilmesini talep etmiştir. Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar (HMK m. 166/1). Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması, ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır (HMK m. 166/4). Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddi-manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir. Tarafların kusurları bölünerek, her bir dava için ayrı kusur belirlemesi yapılıp, fer’i konularda da her bir dava için ayrı hüküm kurmak, Türk Medeni Kanunu’ndaki düzenlemelere (TMK m. 4, 174/1-2, 175) aykırı düşer. Boşanma Hukukunun temel ilkelerinden birinin tarafların kusur belirlemesine ilişkin olduğu, Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesine dayanan işbu karşılıklı boşanma davasında, ilk derece mahkemesinin kararı davalı-davacı erkek tarafından her iki boşanma davası yönünden kanun yolu başvurularına konu edilmekle; boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulanan tazminatlar, yoksulluk nafakası ve velayet gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle, davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre eldeki karşılıklı boşanma davası ile erkek tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilip davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple; … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 30.09.2020 tarih, 2020/1125 esas ve 2020/2125 sayılı kararının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesine göre KALDIRILMASINA; … 3. Aile Mahkemesi’nin 19.11.2019 tarih 2019/558 esas ve 2019/942 sayılı kararının BOZULMASINA; bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 3.050 TL vekalet ücretinin Fetiye’den alınarak Atakan’a verilmesine, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. 09.03.2021 (Salı)