Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2020/3070 E. 2020/4486 K. 06.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/3070
KARAR NO : 2020/4486
KARAR TARİHİ : 06.10.2020

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve nafakalar yönünden; davalı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, nafaka miktarları, velayet, kişisel ilişki ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı kadının tüm, davacı erkeğin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı erkeğin zina (TMK m. l61) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m.166/1) hukuki nedenine dayalı olarak açtığı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince Dairemizin zina hukuksal nedenine dayalı davanın da kabulü gerektiği yönündeki bozma ilamına uyulmuş ve davaların kabulüne karar verilerek tarafların tazminat talepleri reddedilmiş ve kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Hükme karşı, davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve nafakalar; davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, nafaka miktarları, velayet, kişisel ilişki ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Mahkeme kararında, davacı erkeğin eşine psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı, ilgisiz olduğu, onu yalnız bıraktığı; davalı kadının da sadakatsiz davranarak eşini aldattığı belirtilerek boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğuna hükmedilmiştir. Davalı kadın tanıklarının beyanları kadından duyuma dayalı, soyut, zamanı belli olmayan ve sebep ve saiki açıklanmayan inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olup, erkeğin kusuru kanıtlanmamıştır. Bu itibarla, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda eşine sadakatsiz davranarak onu aldatan kadının tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
3-Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları zarar gören, mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen kusursuz davacı erkek yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesi gereğince uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken erkeğin tazminat taleplerinin reddi yerinde görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.
4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir (TMK m. 175/1). Davalı kadın boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olup, kadın yararına yoksulluk nafakasının koşulları oluşmamıştır. Bu nedenle, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.), (3.) ve (4.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.06.10.2020 (Salı)