Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2020/2661 E. 2020/4487 K. 06.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2661
KARAR NO : 2020/4487
KARAR TARİHİ : 06.10.2020

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen manevi tazminat, çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı-davalı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile davalı-davacı kadın tarafından açılan aynı hukuki nedene dayalı birleşen davanın yapılan yargılaması sonunda; kadının davasının reddine ve erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’ilerine hükmedilmiştir. Hükme karşı davalı-davacı kadın tarafından her iki dava yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi kadının başvurusunun esastan reddine kadar vermiş ve hüküm kadın tarafından kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen manevi tazminat, çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmiştir.
Dosyanın tetkikinden, kadının birleşen dava dilekçesinde tanık deliline dayandığı, dilekçenin davacı-davalı erkeğe usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, erkeğin süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının bu şekilde tamamlanarak birleştirme kararı verildiği ancak birleşen davada ve asıl davada kadının birleşen davası hakkında usulüne uygun ön inceleme duruşması yapılmadığı anlaşılmıştır.
O halde, mahkemesince yapılacak iş, kadının birleşen davası yönünden ön inceleme duruşma gününün taraflara tebliği, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespiti (HMK m. 140) taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterildiği takdirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen delillerin toplanması ve davacı-davalı erkeğin 21/9/2018 tarihli feragat dilekçesi de gözetilerek bir sonuca ulaşmaktan ibarettir. Açıklanan bu hususlara riayet edilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması hukuki dinlenilme hakkının (HMK m.27) ihlali niteliğinde olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, davalı-davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.
06.10.2020 (Salı)