Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2019/744 E. 2019/3219 K. 21.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/744
KARAR NO : 2019/3219
KARAR TARİHİ : 21.03.2019

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınmasını istemiş, ilk derece mahkemesince “Dosyaya sunulan yabancı mahkeme kararının kesinleştiğini gösteren belgelerin MÖHUK 53. maddede belirtilen koşulları taşımadığı, kesinleşme şerhinin e-postaya cevap olarak yabancı mahkemenin katibi tarafından düzenlendiği ve kararın aslı veya mahkemece onaylanmış aslı gibidir suretinin ekli olmadığı anlaşıldığından davanın reddine” karar verilmiş, davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından, istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanını kabulü ile yabancı mahkeme ilamının tanınmasına karar verilmiş olup, bu karara karşı davalı tarafça temyiz yoluna başvurulmuştur.
Türk Milletlerarası Özel Hukukunda, yabancı mahkemelerin hukuk davalarına ilişkin olarak verdikleri ve o devletin kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların tenfizi ve tanınmasına ilişkin davalarda; tenfız dilekçesine, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesinin; ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin eklenmesi zorunludur. Bu belgelerde eksiklik varsa yargılama sırasında tamamlanması mümkündür. Davacı tarafından yabancı mahkeme ilamının kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin dosyaya sunulmadığı, ilamın apostille şerhini içeren 4.sayfasında ise, bu karara karşı temyiz başvurusunun yapılmadığının belirtilmesinin yeterli olmadığı gibi, mahkeme katibi tarafından imzalanarak, e-posta ile avukata gönderilen iletinin ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge niteliğinde olmadığı ve bu haliyle, yabancı mahkeme kararının tanımaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. O halde davacıya, tanınması talep edilen yabancı mahkemece verilen ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge sunması için uygun süre verilmeli, eksiklik tamamlandığı takdirde, tanıma talebinin 5718 sayılı Yasanın 58/1. maddesinde gösterilen şartları incelenip, hasıl olacak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin, 27.11.2018 tarih, 2018/3174 esas ve 2018/3975 karar sayılı kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.03.2019 (Prş.)