Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2019/588 E. 2019/8488 K. 10.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/588
KARAR NO : 2019/8488
KARAR TARİHİ : 10.09.2019

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, bölge adliye mahkemesince kaldırılan tedbir nafakası, yoksulluk nafaka talebinin reddi ve tazminatların miktarı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmolunan tazminatlar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 10/09/2019 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı … ile vekili Av…. ve karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı … vekili Av. … geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re’sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına göre; ilk derece mahkemesinin 13/05/2014 tarihli oturumunun 4 nolu ara kararı uyarınca hükümle birlikte TMK 169. maddesi gereğince kadın yararına dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere hükmetmiş olduğu aylık 1.500 TL tedbir nafakasının, bölge adliye mahkemesince yapılan yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı olduğu şekilde, kaldırılmasına ve kadının tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA,bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 2.037 TL vekalet ücretinin Ali Hazer’den alınarak,…’ye verilmesine, aşağıda yazılı harcın Ali Hazer’e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 176.60 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran …’ye geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 10.09.2019 (Salı)