Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2019/5277 E. 2019/8771 K. 17.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/5277
KARAR NO : 2019/8771
KARAR TARİHİ : 17.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, her iki dava ile fer’ileri, ziynet ve eşya alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Anayasa’nın 141/3. maddesi “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde de, kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1. fıkrasının c. bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Kararda tanık beyanları yazılmış ve tanık beyanları dikkate alındığında da davacı-davalı erkeğin kusurlu olduğunun kabul edilmesine rağmen, denetime olanak verecek şekilde, davacı-davalı erkeğin kusurlu davranışlarına ilişkin herhangi bir tespitte bulunulmadığı gibi hangi olayların sabit olduğu belirtilmemiştir. Açıklanan nedenlerle karar gerekçesiz olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c maddesindeki unsurları içermemektedir. Bu haliyle gerekçesiz şekilde karar oluşturulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Davacı-davalı erkeğin ziynet ve eşya alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahkeme gerekçeli kararında, davalı-davacı kadının ziynet ve eşya alacağı talebinin neden kabul edildiğine ilişkin hiçbir gerekçe belirtmemiş, bu husus gerekçede tartışılmamıştır. Bu haliyle karar, ziynet ve eşya talebi yönünden yeterli gerekçeden yoksun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/1-e maddesindeki unsurları içermemektedir. Bu bakımdan, ziynet ve eşya alacağına ilişkin istek yönünden gerekçesiz karar oluşturulması da usule aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3- Kabule göre de;
Davalı-davacı kadının ziynet ve eşya alacağı davası mahkemece kabul edilmiş, ancak kabul edilen ziynetler yönünden cins, nitelik, miktar ve değerleri ayrı ayrı gösterilmemiş, iadesine karar verilen eşyaların neler olduğu yazılmamıştır. Dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Ziynet ve eşya alacağıyla ilgili talep (dava) bakımından, temyiz denetimine elverişli nitelikte gerekçeyi içeren bir karar bulunmamaktadır (T.C Anayasası m. 141, HMK m. 297/1-e). Bu nedenle, ziynet eşyalarından bedeline hükmedilenlerin hangi ziynetler olduğu, cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmemesi, taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmemesi ve iadesine karar verilen eşyalar yönünden bilirkişi raporuna atıf yapılarak hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (1.) ve (2.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyize konu sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.09.2019 (Salı)