Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2019/5068 E. 2019/8872 K. 18.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/5068
KARAR NO : 2019/8872
KARAR TARİHİ : 18.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Bu bakımdan vekaletname de bu hususta özel yetkiyi gerektirir (HMK m. 74). Dosya içerisinde bulunan davalı vekilleri Av. …’e ve Av…. ‘e ait vekaletname genel vekaletname olup, boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermemektedir. Dairemizin 25.12.2018 tarihli iade kararı ile bu eksikliğin ikmali için dosya yerel mahkemeye iade edilmiş ve iade kararı doğrultusunda, Yerel Mahkemece Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 74. maddesi gereğince boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içeren vekaletnamesini sunması için davalı vekillerine ve davalı asıla “Vekilinin özel vekaletname sunmadığı, yetkisiz vekilin kararı temyiz ettiği, yapılan işlemleri kabul ettiğini bildirmediği takdirde yetkisiz vekilin temyiz itirazlarının incelenemeyeceği” ihtarını içerecek şekilde kesin süre verilmiştir. Davalı vekilleri verilen kesin süre içerisinde özel vekaletname sunmadığı gibi davalı asıl da usulüne uygun kesin süreye rağmen boşanmaya ilişkin temyiz işlemini kabul ettiğine dair yazılı bildirimde bulunmamıştır. Genel vekaletname ile vekillik görevini yürüten Av. …ve Av…tarafından yapılan temyiz talebinin incelenme olanağı bulunmadığından, davalı vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle; davalı erkeğin, davacı kadın tarafından zaman zaman affedilmesine rağmen eşine karşı süreklilik arz eden fiziksel şiddeti ve güven sarsıcı davranışlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, davalı erkeğin temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.09.2019 (Çrş.)