Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2019/4989 E. 2019/8837 K. 17.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4989
KARAR NO : 2019/8837
KARAR TARİHİ : 17.09.2019

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, velayet, kadın lehine hükmolunan nafakalar ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Mahkemece, ortak çocuk 2012 doğumlu…’un velayeti anneye verilmiştir. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 5. maddesi gereğince aile mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki ebeveyn ve çocukla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumun bulunup bulunmadığının yaşanılan ortamında da inceleme yapmak sureti ile araştırılması ve diğer deliller de gözönüne alınmak suretiyle ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocuğun menfaatine olacağı tespit edilerek velayet konusunda bir karar verilmesi gerekir. Somut olayda, mahkemece hazır bulundurulan çocuğun uzman tarafından otizm tanısı nedeniyle mahkemece dinlenilmesinin uygun olmadığı belirtilerek, velayete yönelik sosyal inceleme raporu da tanzim ettirilmeksizin, velayetin anneye bırakılmasına karar verilmiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında, yukarıda belirtilen kıstaslar dikkate alınarak oluşturulacak bir heyetten rapor alınarak, diğer delillerle birlikte değerlendirildikten sonra sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3- Mahkemece bozma öncesi verilen 07.12.2016 tarihli ilk hükümde kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 200,00 TL tedbir, 200.00 TL yoksulluk nafakalarına hükmedilmiş, bu hüküm erkek tarafından temyiz edilmiş, bozma sonrası verilen ikinci kararda; kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir, 400,00 TL yoksulluk nafakalarına hükmedilmiştir. İlk hükümde kadın yararına hükmedilen tedbir ve voksulluk nafakaları davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmeyerek, bu miktarlar yönünden davacı-karşı davalı erkek lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usuli kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde davacı-karşı davalı erkek aleyhine yazılı miktarlarda tedbir ve yoksulluk nafakalarına hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma nedenine göre tedbir ve iştirak nafakalarına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.09.2019 (Salı)